Sie suchten nach: yapıyorsunuz (Türkisch - Französisch)

o'nun düzlüklerinde saraylar kuruyorsunuz, dağlarını yontup ev yapıyorsunuz.
vous avez édifié des palais dans ses plaines, et taillé en maisons les montagnes.

ben babamın yanında gördüklerimi söylüyorum, siz de babanızdan işittiklerinizi yapıyorsunuz.››
je dis ce que j`ai vu chez mon père; et vous, vous faites ce que vous avez entendu de la part de votre père.

(böyle sanıp) dağlardan ustaca evler yontuyorsunuz (oyup yapıyorsunuz).
creusez-vous habilement des maisons dans les montagnes?

bunun yerine, siz kendiniz haksızlık edip başkasını dolandırıyorsunuz. Üstelik bunu kardeşlerinize yapıyorsunuz.
mais c`est vous qui commettez l`injustice et qui dépouillez, et c`est envers des frères que vous agissez de la sorte!

hayır, yanlış yapıyorsunuz! siz tutup dini, dirilip hesap vermeyi yalan sayıyorsunuz.
non...! [malgré tout] vous traitez la rétribution de mensonge;

onlara, ‹‹neden böyle şeyler yapıyorsunuz?›› dedi, ‹‹yaptığınız kötülükleri herkesten işitiyorum.
il leur dit: pourquoi faites-vous de telles choses? car j`apprends de tout le peuple vos mauvaises actions.

lut'u da gönderdik; milletine şöyle dedi: "göz göre göre bir hayasızlık mı yapıyorsunuz?"
[et rappelle-leur] lot, quand il dit à son peuple: «vous livrez-vous à la turpitude [l'homosexualité] alors que vous voyez clair».

Çekimlerinizi raw formatında yapıyorsanız cihaz size daha çok şey sunuyor.
opter pour le raw permettant d'obtenir une image encore meilleur.