Sie suchten nach: tıkanıklığı (Türkisch - Holländisch)

tıkanıklığı
congestie

damar tıkanıklığı.
aderen.

burun tıkanıklığı?
een verstopte neus.

kalp damar tıkanıklığı.
- hartembolie.

atar damar tıkanıklığı yok.
geen tekenen van aderverkalking. geen infarcten.

dr. holt tıkanıklığı açacak.
dokter holt gaat de prop verwijderen.

- parlamento tıkanıklığı projesi.
- filibuster veldslag. - zo noem ik het.

-bağırsak tıkanıklığı, kanama...
- verstopping, bloeding, ontsteking.

akut myokard damar tıkanıklığı.
acuut myocardiaal infarct.

Şu tıkanıklığı halledecek misin?
neem jij die obstructie?

zola'da bağırsak tıkanıklığı var.
zola heeft een darmobstructie.

muhtemelen l.a.d. tıkanıklığı.
waarschijnlijk een blokkage in de l.a.d.

beyninde damar tıkanıklığı varmış.
mrs jespersen kreeg een nieuw aanvraagformulier.

İzle. atar damar tıkanıklığı yok.
geen tekenen van aderverkalking.

- Ölum nedeni kalp damarı tıkanıklığı.
doodsoorzaak: hartinfarct.

tıkanıklığı kaldırmak için ameliyata aldılar.
mike, ik maak me zorgen. - het is je schuld niet. - toch wel.

akciğerlerinde damar tıkanıklığı olabilir denny.
je hebt waarschijnlijk longembolie.

diyabet, yüksek tansiyon damar tıkanıklığı.
diabetes, hoge bloeddruk, hartfalen.

damar tıkanıklığı, damar tıkanıklığı. bakalım.
eens kijken.

damar tıkanıklığı. mermi atar damarına girmiş.
- de kogel kwam in 'n slagader terecht.