Sie suchten nach: çalışmadığını (Türkisch - Koreanisch)

cep telefonunuzun çalışmadığını söylediler.
그들은 당신의 휴대 전화가 작동하지 않습니다 말한다.

artık klinikte çalışmadığını sanıyordum.
다신 클리닉에서 일하지 않겠다고 했잖아.

artık dükkânda çalışmadığını sanıyordum, katherine öyle söylemişti.
난 그녀가 가게에서 작동하지 않을 줄 알았 는데요 이제, 그 캐서린 내게 그렇게 말했어.

silah üzerinde çalışmadığını söylemiştiniz, değil mi? - hayır.
그는 무기 개발에 관여 안 했댔죠?

eğer ekspresso makinesi çalışmıyorsa neden bana ekspresso makinesinin çalışmadığını söylemediniz?
기계가 고장났으면 왜 미리 말씀해 주지 않은거요?

internet bağlantınızın etkin olduğuna emin olun ve aynı bağlantıyı kullanan diğer uygulamaların çalışıp çalışmadığını denetleyin.
사용하는 인터넷 연결을 활성화 되도록 하고, 같은 연결을 사용하는 다른 어플리케이션이 작동하는지 확인하십시오.

tamam, eğer katil eczanenin kapalı olduğunu ve kameraların çalışmadığını biliyorduysa buraya kimsenin gelmesini beklemiyordu.
살인마가 약국이 가까웠다는 것과 카메라가 작동하지 않는 것을 알았다면, 그는 이곳에 아무도 없을 것을 알았겠네요.

ona geçen sefer neredeyse radyoterapinin beni öldürdüğünü anlat, nasıl hepatit olduğumu ve böbreklerimin çalışmadığını ve cildimin dokunulamayacak kadar soyulduğunu anlat.
신장염을 얻고 신장이 멈추고 만질 수 없을 만큼 벗겨지고

site artık çalışmadığı için sertifika iptal edildi.
이 사이트가 더 이상 운영되지 않기 때문에 인증서가 무효가 되었습니다.