Sie suchten nach: olasılığını (Türkisch - Koreanisch)

bir veterinerle buluşma olasılığını değerlendiriyorum.
수의사랑 데이트나 할까 해

dave skylark ve liderimizin görüşme olasılığını konuşmak istiyoruz.
우리 미팅에 관해 호상간에 논의를 했으면 하는데.. 최고지도자와 데이브 스카이락이 말입네다.

fakat lvad, tedavi olana kadar yaşama olasılığını artıracak ...
하지만 인공 심장기로도 기존 치료법보다 생존율을 높일 수 있어요 제 생각엔 당신은..

ah, stevens bunun üzerinde çalışıp, tümör olasılığını araştır.
스티븐스, 종양 표지자도 포함해서 샷건 검사를 하고

Çalışmalar hastalara kötü haberin ameliyattan hemen önce verilmesinin ameliyat sırasında komplikasyon çıkma olasılığını artırdığını gösteriyor.
연구 결과에 따르면 수술 바로 전에 안 좋은 소식을 환자에게 알려주는 건 합병증을 야기할 가능성을 비약적으로 증가시켜요

eğer yaptığın şeyi, yapmaya devam edersen, hastalık kapabilirsin, hamile kalabilirsin, rahim kanseri olma olasılığını arttırırsın.
네 엄마가 살아 계셨더라면 나보다 더 풍부한 대답을 해주셨을 테지 하지만 나나 네 엄마나 본질적으론 같은 말을 할 거야

" bu olasılık benim için oldukça uzak."
'그럴 가능성은 아주 희박하다'