Sie suchten nach: profesörü (Türkisch - Koreanisch)

- profesörü görmeden gitmem.
- 나가줘요 - 교수님을 만나야겠어

profesörü çağırdım ve dedim ki,
나하고 섹스도 같이 하는.. , 그리고 물어봤어

annesi ve babası üniversite profesörü.
모두 그녀의 부모는 대학 교수였다.

emil moorhouse, uzaylı mitolojisi profesörü.
외계 신화학 교수 에밀 무어하우스지

dur biraz, profesörü siz de duyabiliyor musunuz?
잠깐만요, 당신들도 교수님 말이 들리나요?

kitaplara ve muskaya bakılırsa bu bir felsefe profesörü.
책이랑 마스코트로 볼때

matematik profesörü, söyle bakalım avustralya'ya ne kadar kaldı?
그래 알겠어 요상한 수학귀신아. 오스트리아까지는 얼마나걸려?

- profesör.
교수님...