Sie suchten nach: enstrümanları (Türkisch - Kroatisch)

kulüp tose proeski'nin onuruna yardım kampanyaları düzenliyor ve müzik enstrümanları bağışlıyor.
klub organizira humanitarne kampanje i daruje glazbene instrumente u čast toše proeskog.

bu çalışma grupları düzenli olarak buluşup enstrümanları ve aynı zamanda veri kesinliğini iyileştirmeye çalışıyor mu?
sastaju li se te radne skupine redovito i nastoje li usavršiti alate i jasnoću podataka?

yeni yönetmeliklere göre izin verilen kabin bagajı ebadı maksimum 56cm x 45cm x 25cm ile sınırlandırılırken, müzik enstrümanları ve kameralar gibi bazı istisnalar da olacak.
prema novim pravilima, dozvoljena veličina osobne prtljage koja se unosi u putničku kabinu bit će maksimalno 56 x 45x 25 centimetara, s nekim iznimkama -- kao što su primjerice glazbeni instrumenti i kamere.

pic’nin geçmişte defalarca altını çizdiği gibi, uluslararası toplum, dayton barış anlaşmasına uygunluğu garanti altına alacak tüm enstrümanları elinde tutuyor.
kao što je pic u više navrata u prošlosti primijetio, međunarodna zajednica i dalje ima sve potrebne instrumente kojima može zajamčiti poštivanje daytonskih mirovnih sporazuma.

basında geniş yer verilen bir olayda, popüler bir enik müzik grubu olan balkanika'nın konserini basarak enstrümanları parçaladılar ve müzisyenlerini "Şeytan işi" olmakla suçladılar.
u jednom izgredu koji je privukao veliku pozornost medija, prekinuli su koncert balkanike, popularnog etno sastava, razbijajući instrumente i optužujući glazbenike za "sotonsko djelovanje".

ap kadın hakları ve cinsiyet eşitliği komitesi başkan yardımcısı zita gurmai'ye göre osi'nin raporu, "karar alma mekanizmalarında cinsiyet eşitliği sağlamaya yönelik, yasal açıdan bağlayıcı nitelik taşıyan ab enstrümanlarının uygulamaya konması" ve birliğin cinsiyet eşitliği konusundaki kararlılığının tüm politikalara yansıtılması gerektiğini ortaya koyuyor.
prema ziti gurmai, zamjenici predsjedavatelja odbora ep-a za ženska prava i jednakost među spolovima, izvješće osi-ja naglašava potrebu za "nastojanjem na uspostavi pravno obvezujućih instrumenata eu po pitanju jednakosti spolova na području donošenja odluka" i osiguravanje da orijentacija unije ka uspostavi jednakosti spolova u svim političkim strukturama bude realizirana u stvarnosti.