Sie suchten nach: kayıtsızlığı (Türkisch - Kroatisch)

seçmenlerin kayıtsızlığı ve kosovalı sırpların boykot tehditleri arasında, seçmenleri kosova'da yapılacak 23 ekim parlamento seçimlerine katılıma teşvik etme amaçlı bir kampanya başlatıldı.
u trenutku nezainteresiranosti birača i prijetnje kosovskih srba bojkotom izbora, pokrenuta je kampanja koja za cilj ima ohrabrivanje birača za sudjelovanje na parlamentarnim izborima na kosovu 23. listopada.

bu yılsa, kontrol edilen bir etkinliğe karşı ilgisizlik, hükümetin öğrencilerin hoşnutsuzluğuna kayıtsızlığı veya özel sohbetlerin nerede yapıldığının bulunamaması nedeniyle, böyle bir basın faaliyeti mevcut değildi.
ove godine nije bilo takvog izvješćivanja, da li zbog apatije glede nadziranog događaja, pritiska vlade za ignoriranje nezadovoljstva studenata ili nemogućnosti pronalaženja lokacija na kojima se privatno održavaju takvi govori.

Çevreciler arnavutluk'taki kirlilik ve orman katliamının avrupa'nın en yüksek seviyelerinde olduğu konusunda alarm zillerini çalarken, hükümetin kayıtsızlığı sorunu daha da karmaşık hale getiriyor.
zaštitari prirode označili su zvono za uzbunu jer su razine onečišćenja i deforestacije u albaniji najviše u europi, dok pasivnost vlade pogoršava problem.

38 yaşındaki yönetmen geçen ay saraybosna merkezli oslobodjenje gazetesine verdiği röportajda, bh'deki yaygın kayıtsızlık ve yolsuzlukla mücadele etme arzusunu dile getirmişti.
tridesetosmogodišnji redatelj naglasio je svoju želju za borbom protiv rasprostranjene malodušnosti i korupcije u bih, u intervjuu koji je prošlog mjeseca dao sarajevskom dnevniku oslobođenje.