Sie suchten nach: kararlaştırılmış (Türkisch - Rumänisch)

bu, artık kararlaştırılmış bir iştir' diyor."
porunca este neclintită.”

onlardan faydalanmanıza karşılık kararlaştırılmış olan mehirlerini verin.
daţi-le femeilor cu care v-aţi desfătat răsplata, căci aceasta este o datorie.

hem, bu önceden (ezelde) kararlaştırılmış bir iştir." dedi.
porunca este neclintită.”

her haberin kararlaştırılmış bir zamanı vardır, siz de onu yakında bileceksiniz.
fiece veste va fi ştiută la vremea sa. curând veţi afla!”

her bir haber için 'kararlaştırılmış bir zaman (müstakar)' vardır.
fiece veste va fi ştiută la vremea sa.

her haberin kararlaştırılmış bir zamanı vardır; siz de yakında öğrenirsiniz.”
spune: “eu nu vă sunt vouă oblăduitor.

juncker, "her şey kararlaştırılana kadar hiçbir şey kararlaştırılmış değil." dedi.
"nimic nu este convenit până când nu este convenit totul", a subliniat juncker.

bizim imha ettiğimiz her memleket hakkında mutlaka daha önce kararlaştırılmış, malum bir vaade vardır.
noi nu am nimicit nici o cetate fără ca ea să nu fi avut o carte cunoscută.

ancak eroğlu, downer ile ilk görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada, kararlaştırılmış olanlar temelinde ilerlemekten mutlu olacağını söyledi.
la întâlnirea sa cu downer, însă, eroglu a declarat că doreşte să continue discuţiile pe baza celor convenite deja.

onlar hakkı yalan saydılar, heva ve heveslerine uydular. halbuki her iş gibi bu nübüvvetin de kararlaştırılmış bir sonu elbette vardır.
le-a venit dintre veşti una înfricoşătoare

liderler, bloğun washington merkezli kuruma daha önceden kararlaştırılmış olan 75 milyar avroya ek olarak 50 milyar avro daha pompalamaya hazır olduğunu ifade ettiler.
aceştia şi-au exprimat, în egală măsură, disponibilitatea de a sprijini instituţia din washington cu încă 50 de miliarde euro, pe lângă cele 75 de miliarde euro asupra cărora se convenise anterior.

bunun yanında, ülkelerin sorunlarla mücadelede birlikte çalışmaları gerekirken, kararlaştırılmış çözümlerin uygulanmasının dış değil iç kurumlardan gelmesi gerektiği konusunda da anlaştılar.
aceştia au convenit de asemenea că deşi ţările trebuie să colaboreze pentru soluţionarea problemelor, implementarea soluţiilor convenite trebuie să fie realizată de instituţiile interne, nu de cele externe.

avro bölgesi bakanlarının kararı, yunan parlamentosuna mayıs ayında uluslararası borç kuruluşlarıyla kararlaştırılmış olan harcama kesintileri ve vergi zamlarıyla 28 milyar avro gelir elde etme planını geçirmesi için ek baskı uyguluyor.
decizia miniştrilor din zona euro pune presiuni suplimentare asupra parlamentului grec de a adopta planul de reducere a cheltuielilor şi majorare a impozitelor în valoare de 28 miliarde de euro convenit în luna mai cu creditorii internaţionali.

hristofyas toplantıdan sonra dile getirdiği ilk tepkilerinde, kıbrıslı rumların müzakereleri yoğunlaştırmaya hazır olduğunu ve kıbrıslı türklerden de kıbrıs müzakereleri temelinde kararlaştırılmış ve kıbrıs sorununa çözüm bulma amaçlı üretken bir diyaloğun önünü açacak bir politika izlemelerini beklediklerini söyledi.
În prima sa reacţie după întâlnire, christofias a afirmat că ciprioţii greci sunt pregătiţi să intensifice discuţiile şi se aşteaptă ca ciprioţii turci să urmeze o politică conformă cu baza convenită a discuţiilor cipriote, care va crea condiţiile pentru un dialog productiv care să vizeze găsirea unei soluţii la problema ciprului.

büyük operasyon davasında ortaya çıkarılan tezgahta, sınır polisi önceden kararlaştırılmış bir saatte sigara getiren tır'ları görmezden gelerek, onların gümrük veya tüketim vergisi ödemeden giriş yapmasına izin veriyordu.
În schema descoperită de cazul operaţiunea grand, poliţia de frontieră închidea ochii la camioanele care aduceau ţigarete la un moment prearanjat, permiţându-le să intre fără taxe vamale sau accize.

bildiride, "bh'nin egmeneliği ve anayasal düzenine karşı gelen açıklamalar ve eylemlerin yanı sıra önceden kararlaştırılmış reformları geriletme ve devlet düzeyindeki mevcut kurumları zayıflatma girişimleri kabul edilemez ve bunların durdurulmaları gerekir.
"declaraţiile şi acţiunile care contestă suveranitatea şi ordinea constituţională a bih, precum şi tentativele de a da peste cap reformele convenite anterior şi de a slăbi instituţiile de stat existente … sunt inacceptabile şi trebuie să înceteze.

bm güvenlik konseyinin 1244 no’lu kararı ile yugoslavya’nın, şiddet eylemlerine bir an önce son vererek, askeri, polis ve paramiliter güçlerini hızla bölgeden çekmesi kararlaştırıldı.
consiliul de securitate al onu adoptă rezoluţia 1244, salutând acceptarea unui acord politic de către iugoslavia, care include sfârşitul imediat al violenţelor şi retragerea rapidă a forţelor armate, poliţieneşti şi paramilitare.