Sie suchten nach: öngörülüyor (Türkisch - Serbisch)

bu stratejide ne tür yenilikler öngörülüyor?
kakve su inovacije predviđene?

Öneride şu özel tedbirlerin alınması öngörülüyor:
modifikacije uključuju i neke specifične mere:

turnuvanın 2005 eylül'ünde yapılması öngörülüyor.
prvenstvo počinje u septembru 2005.

makedon anayasasında din ve devletin ayrılması öngörülüyor.
makedonski ustav predviđa odvojenost crkve od države.

belgede 41,5 milyon dolarlık finansman öngörülüyor.
dokumentom je predviđena pomoć u iznosu od 41,5 miliona dolara.

bütçede 28 milyon avroluk bütçe açığı öngörülüyor.
takođe se planira budžetski deficit od dvadeset i osam miliona evra.

anlaşmada eğitim, bilimsel ve teknik işbirliği öngörülüyor.
sporazumom su predviđeni obuka, naučna i tehnička saradnja.

belgede işsizliğin azaltılması ve mali açığın daraltılması öngörülüyor.
dokumentom je predviđena manja stopa nezaposlenosti i smanjenje fiskalnog deficita.

belgelerde, çevre koruma projelerine kaynak tahsisi öngörülüyor.
dokumentima je predviđena dodela sredstava za projekte zaštite životne sredine.

anlaşmada siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda işbirliği öngörülüyor.
sporazumom je predviđena saradnja na polju politike, ekonomije i kulture.

projede altın çıkarma işleminde siyanür teknolojisi kullanılması öngörülüyor.
taj projekat predviđa korišćenje tehnologije vađenja zlata bazirane na cijanidu.

anlaşmada 20 yıllık süre içinde havalimanlarının modernizasyonu ve yükseltilmesi öngörülüyor.
sporazumom su predviđeni unapređivanje i modernizacija aerodroma u periodu od 20 godina.

ancak raporda, kamuoyunun ücretler ve istihdamda artış bekleyebileceği öngörülüyor.
međutim, građani mogu da očekuju bolje plate i više radnih mesta, predviđa se u izveštaju.

anlaşmada hırvat pazarının gelişimi ve ticari çözümler bulunmasında işbirliği öngörülüyor.
sporazumom je predviđena saradnja u razvoju i pružanje poslovnih rešenja za hrvatsko tržište.

bu maddelerde, idari makamların ifasında eşitlik ilkesinin uygulanması gerektiği öngörülüyor.
u tim članovima se navodi da obavljanje javnih dužnosti mora da bude zasnovano na principima jednakosti.

anlaşmada yolcu seferlerinin dışında iki ülke arasındaki kargo seferlerinin de artırılması öngörülüyor.
pored putničkih letova, taj sporazum predviđa i mere za podsticanje kargo letova.

anlaşmada, avro bölgesi için çok daha sıkı bütçe kuralları öngörülüyor. [reuters]
sporazumom su predviđena strožija budžetska pravila za evrozonu. [rojters]

ak planında güneydoğu avrupa vatandaşlarının sınırlardan vizesiz geçebilmeleri öngörülüyor. [arşiv]
planom ek predviđeno je da građani jugoistočne evrope mogu da prelaze granice bez viza. [arhivski snimak]

eğitim alanında, belgede eğitim kurumları arasında eğitmen, öğrenci ve bilgi alışverişi öngörülüyor.
na polju obrazovanja, dokumentom se predviđa razmena profesora, studenata i informacija između obrazovnih institucija.

yeni planda, yüksek yargı konseyi'nin sistemin reformlu halinin merkezinde yer alması öngörülüyor.
novim planom predviđeno je postavljanje visokog sudskog saveta u centar reformisanog sistema.