Sie suchten nach: olmadığı (Türkisch - Serbisch)

verinin kullanılabilir olup olmadığı denetlenemedi
Није могуће утврдити да ли су подаци доступни

sığınakları olmadığı için kayalara sarılıyorlar.
okisli od pljuska u gori, nemajuæi zaklona, privijaju se k steni.

kürtlerin bu konuda alternatifsiz olmadığı ortadadır.
jasno je da kurdi nisu bez alternative na ovu temu.

makedonya hiç olmadığı kadar birlik olmuştur."
makedonija je jedinstvenija nego ikada».

başkanları, önderleri ya da yöneticileri olmadığı halde,
nema vodju ni upravitelja ni gospodara;

bu olmadığı takdirde, yeni seçimlerin yapılması zorunlu olacak.
ako se to ne desi moraće da budu raspisani novi izbori.

analistler, arap ülkesiyle yapılan anlaşmanın tesadüf olmadığı görüşünde.
analitičari kaži da aranžman sa sirijom nije slučajan. „taj sporazum se može tumačiti kao uspeh za rumuniju, zato što su razgovori počeli insistiranjem bukurešta u nastojanju da vrate hajsama.

kenoviç, "bu başarıların tesadüften ibaret olmadığı gayet açık.
«jasno je da ovi uspesi nisu slučajni.

rehavam rabbe yönelmeye yürekten kararlı olmadığı için kötülük yaptı.
ali on èinjaše zlo, jer ne upravi srca svog da traži gospoda.

bu mümkün olmadığı takdirde, maddi tazminat teklif edilmesi gerekiyor.
ako je to nemoguće, mora da se ponudi novčana nadoknada.

eleştirmenler, özelleştirme sürecinin ortasında oyunun kurallarının değiştirilmesinin adil olmadığı görüşünde.
kritičari ukazuju da nije pošteno menjati pravila igre u sred procesa privatizacije.

danışman, süreçte ankara'ya yer olmadığı netleştiğinde türklerin çekildiğini kaydetti.
kada je postalo jasno da za ankaru nema mesta u tom procesu, rekao je on, turci su otišli.

tariceanu, nastase'nin psd'de yolsuzluğa bulaşmış tek siyasi olmadığı görüşünde.
taričeanu kaže da nastase nije jedini korumpirani političar u psd-u.

"bu sorunun kolay olmadığını vurgulamak isterim.
"voleo bih da naglasim da taj problem nije lak.