Sie suchten nach: hezimete (Türkisch - Slowakisch)

- hezimete uğradım.
obrovský.

- "seni hezimete uğrattım".
- predčil som ťa.

orada hezimete uğradım.
vypadol som odtiaľ.

beni hezimete mi uğrattın?
ty že si porazil mňa? !

- İyi, beni hezimete uğrattın.
- fajn, predčil si ma.

- "seni hezimete uğrattım" de.
- povedz, "predčil som ťa".

juilliard'da hezimete uğradım.
vypadol som z juilliardu.

ambush boğayı hezimete uğratıyor.
a býček bol zrazený k zemi.

mussolini hezimete uğradı, doktor.
mussolini tiež skoro skončil, doktor.

ezik birisi tarafından hezimete uğratıldım.
práve ma sekerou zabil chudobný človek.

- söyle. "beni hezimete uğrattın" de.
- povedz to. povedz "predčil si ma."

aramızda tek bir yahuda olsa bile bizi hezimete uğratabilir.
dokonca aj jediný judáš medzi nami nás môže poraziť.

seni mutina'da hezimete uğratmak bir başarı değildi.
poraziť ťa pri mutine nebolo nič svetoborné.

hezimete uğratarak kazandığınız zaferin adına berabere kaldık diyelim.
v uznaní vašej drtivej poražky, to nazvyme remíza.

- mali ve fas son kez karşılaştıklarında, mali 4-0'lık hezimete uğramıştı.
ale čudné na tom celom je, že keďže nehrá mali, tak všetci tunajší afričania ako keby ani neboli afričania.

bir şeyin doğasını diğer bir şeye çevirmek her zaman bunu deneyenleri hezimete uğratmıştır.
snaha zmeniť samotnú podstatu jednej veci na druhú pokorila všetkých, čo to skúšali.

- evet, bu arada, luke cafferty ilk lions maçında hezimete doğru yol alıyor.
- yeah, zatiaľ luke cafferty jeho spôsobom zničí jeho prvú hru lions.

İlkel oyunlarında, basit canlı gümüş sırtlıyı hezimete uğratarak intikam duygusunu ortaya çıakrıyor.
v ich surovom zápase, je menší primát zatlačený vodcom smečky, a zvalený na zem.

Şunu söylemeliyim ki, nana cohen'in köftesi, büyükanne cooper'ınkini hezimete uğratmış.
myslím, že musím povedať, je sekaná nany cohenovej prevalcovala tú od babky cooperovej.

takımının seride hezimete uğramasından korkuyor bu nedenle şu anda jets'le 49ers takımlarının maçını izlemekte ve bu maçtan zoraki de olsa bir galibiyet ummakta.
bojí sa, že budú teraz ťahať sériu prehier, takže teraz pozerá na jets a 49ky a dúfa, že zo seba môžu, uhm, vyžmýkať nejakú tú výhru.