Sie suchten nach: taşımacılık (Türkisch - Spanisch)

konutlar/hizmetler ulaşım/taşımacılık
9 y 2008, sin incluir las emisiones del transporte aéreo y marítimo internacional (

taşımacılık: tam maliyet fiyatlandırması gerekli
los transportes: la necesidad de un sistema de precios de costes totales

dhl türkiye | lojistik | uluslararası taşımacılık hizmetleri
dhl argentina | logística | transporte de carga

taşımacılık, özellikle de karayolu taşımacılığı için olan talep artmaktadır.
la demanda de transporte, especialmente la del transporte por carretera, está experimentando un rápido crecimiento.

kutu 2.1 kaynak verimliliğine sahip bir ulaşım/taşımacılık sistemine doğru
recuadro 2.1 hacia un sistema de transporte eficiente en el uso de los recursos

ab-15'te tahmin edilen en yüksek emisyon artışı taşımacılık sektöründedir.
los estados miembros pueden recurrir asimismo a otros instrumentos previstos en el protocolo de kyoto para cumplir sus objetivos (30).

demiryolu ve iç su yollarının toplam yük taşımacılık hacmi içindeki payı bu dönem boyunca düşmüştür.
la cuota de mercado del transporte por ferrocarril y por vías navegables interiores sobre el volumen total de transporte de mercancías disminuyó durante ese período.

ne kargo, ne de yolcvı taşımacılığı için taşımacılık talebini ekonomik büyümeden ayırmada başarı elde edilememiştir.
el esfuerzo por desasociar la demanda de transporte del crecimiento económico no ha tenido éxito, ni en el caso del transporte de mercancías ni en el de pasajeros.

ab’nin 2020 hedefi neredeyse avrupa çapındaki tüm taşımacılık kaynaklı emisyonların ortadan kaldırılmasına denktir.
el objetivo de la ue para 2020 prácticamente equivale a eliminar las emisiones de todo el transporte en europa.

Öte yandan, tren ve otobüs gibi taşımacılık modlarınm pazar payları da ya hiç artmamakta ya da marjinal düzeyde artmaktadır.
al mismo tiempo, la cuota de mercado de ciertos tipos de transporte, como los ferrocarriles o los autobuses, está estancada o aumenta sólo de forma marginal.

bunlar da tüketim kalıpları ve mekansal planlama kararlarını etkilemekte olup özellikle taşımacılık kişilerin yaşamlarında gitgide daha belirleyici bir rol oynamaktadır.
a su vez estos factores ejercen su influencia sobre los patrones de consumo y las decisiones de planificación espacial, y el transporte en particular juega un papel cada vez más central en la economía y la vida de los ciudadanos.

bu yılın raporunun anahtar mesajları tarım, taşımacılık ve enerjinin çevreye etkilerinin yönetilmesinde daha fazla ilerleme kaydedilmesi gereğini vurgulamaktadır.
los mensajes principales en el informe de este año subrayan la necesidad de seguir avanzando en la gestión de los impactos medioambientales de la agricultura, el transporte y la energía.

taşımacılık fiyatlarının taşımacılık faaliyetlerinin neden olduğu dışsal maliyetleri tamamen kapsamadığı konusunda net bir anlaşma olsa da, ödenecek kesin rakam konusunda uzlaşma yoktur.
existe un claro consenso en que los costes del transporte no incluyen plenamente los costes externos causados por las actividades de este sector, si bien no hay acuerdo sobre qué cantidades concretas deberían pagarse.

kötüyekullanım, seyahat şirketlerinin sağladığı havayolu ile taşımacılık hizmeti pazarının british airways’in rakiplerine kapatılmasıyla oluşturulan marka bağımlılığı şeklindebelirmiştir.
el abuso consistía en la instauración de un sistema defidelización que llevaba a un cierre del mercado de los servicios de transporteaéreo ofrecidos por las agencias de viajes para loscompetidores de british airways.

genellikle büyük ve küçük tesisler, taşımacılık, tarım ve konut gibi yayılmış kaynaklardan gelen kirletici emisyonlar, soruna neden olmaya devam etmektedir.
las emisiones contaminantes en general originadas en instalaciones pequeñas y grandes y fuentes difusas, como las generadas por el transporte, la agricultura y los hogares, siguen siendo motivo de preocupación.

her taşımacılık modunun pazar payının çevreye etkisini yansıtacağı şekilde politika ayarlaması yapılması, kullanıcılar tarafından ödenen fiyatlar ile taşımacılığın toplam dahili ve dışsal maliyetleri arasında daha yakın bir bağlantı kurulması anlamına gelir.
una adecuación de las políticas de modo que la cuota de mercado de cada tipo de transporte refleje sus efectos medioambientales requeriría establecer un vínculo más estrecho entre los precios que pagan los consumidores y los costes totales, internos y externos, del transporte.

politika eylemlerinin ikinci temel kolu, biyolojik çeşitlilik kaygılarının ulaşım/taşımacılık, enerji üretimi, tarım, ormancılık ve balıkçılık gibi sektörel politikalara entegre edilmesidir.
), que se cimentará en la red natura 2000 y que flanqueará las iniciativas sectoriales y nacionales.

bundan sonraki bölümlerde bu alana ve çevre ile ilgili bu ve diğer hususlar, özellikle de en çok etkisi olan üç sektörün — tarım, taşımacılık ve enerji — faaliyetleriyle ilgili daha fazla bilgi sunulmaktadır.
los capítulos siguientes profundizan en estos y otros asuntos importantes para el medio ambiente y, en particular, en las principales actividades sectoriales causantes del mayor impacto — agricultura, transporte y energía.

havayolu taşımacılığı hizmetleri
servicios de transporte marítimo