Sie suchten nach: tutarlılığı (Türkisch - Spanisch)

sistemik arazi örtüsündeki arazi politika tutarlılığı ve diğer sistemik yaklaşımlar
coherencia de las políticas y otros enfoques sistémicos

• tematik çalışmalarımızda avrupa komisyonu ekibiyle işbirliği yapmak ve yönetsel tutarlılığı sağlamak;
• colaborando con el personal de la comisión europea en nuestro trabajo temático y a fin de asegurar la coherencia administrativa;

aynı kaynaklara bağımlı olan sektörel politikaların bir arada gruplandırılması, yararları maksimize etmek üzere ortak çevre sorunlarıyla başa çıkılmasındaki tutarlılığı artıracak ve istemeden ortaya çıkabilecek
para reducir dichas causas se requerirá la cooperación en varios ámbitos con el fin de obtener resultados coherentes y rentables, que aborden los acuerdos inherentes al mantenimiento de los capitales conforme a los valores e intereses a largo plazo de la sociedad, y que contribuyan a ecologizar la economía.

araştırmaların tutarlılığı ve hedeflemesi daha da iyileştirileceği gibi halen mevcut olanın potansiyelini tamamen kullanmak için ilerlemeye karşı kurumsal ve politik engellerle baş ederek çok daha fazla şey yapılabilir.
la coherencia y selección de los recursos de investigación podrían mejorarse y se podría hacer mucho más por sacar el máximo provecho del potencial de lo que ya existe afrontando las barreras institucionales y políticas al progreso.

böylece, tüzüğün yasa’da yer alan ilke ve prensiplerin bağlayıcı niteliklerini vurgulayarak ve tüm ab kurum ve kuruluşlarına tutarlı bir şekilde uygulanmasını sağlayarak, açıklık ve tutarlılığı desteklemesi öngörülmüştür.
se consideraba que un reglamento resaltaría el carácter vinculante de las reglas y principios en él contenidos, que se aplicarían, por otra parte, de manera uniforme y consistente por todas las instituciones y órganos de la ue, promoviendo así la transparencia.

sektörel politikaların, kaynak ihtiyacı ve çevre üzerinde yol açtıkları baskılardaki çakışmalara göre gruplandırılması, tutarlılığı artıracak, ortak sorunlarla daha etkili şekilde başa çıkılmasını sağlayacak, ekonomik ve sosyal yararları maksimize edecek ve istenmeden ortaya çıkan sonuçların önlenmesine yardımcı olacaktır.
agrupar las políticas sectoriales según sus necesidades de recursos y presiones ambientales mejoraría la coherencia, abordaría retos compartidos de forma eficaz, maximizaría los beneficios económicos y sociales, y ayudaría a evitar consecuencias no deseadas.la aplicación de políticas ambientales y el fortalecimiento de la gobernanza medioambiental seguirán proporcionando beneficios.

belgede uluslararası uyuşturucu kontrol sisteminin ilk ilkesi olan halk sağlığının önemi ve uyuşturucu alanında bm organları (incb, unodc, unaids, dsÖ) arasında sistem çapında tutarlılığa yönelik ihtiyaç vurgulanmıştır.
el oedt está controlando ahora de manera regular las sustancias psicotrópicas ofertadas por los minoristas en línea.