Von professionellen Übersetzern, Unternehmen, Websites und kostenlos verfügbaren Übersetzungsdatenbanken.
És tanít vala minden nap a templomban. a fõpapok pedig és az írástudók és a nép elõkelõi igyekeznek vala õt elveszteni:
İsa her gün tapınakta öğretiyordu. başkâhinler, din bilginleri ve halkın ileri gelenleri ise o'nu yok etmek istiyor, ama bunu nasıl yapacaklarını bilemiyorlardı. Çünkü bütün halk o'nu can kulağıyla dinliyordu.
avagy maga a természet is nem arra tanít-é titeket, hogy ha a férfiú nagy hajat visel, csúfsága az néki?
doğanın kendisi bile size erkeğin uzun saçlı olmasının kendisini küçük düşürdüğünü, kadının uzun saçlı olmasının ise kendisini yücelttiğini öğretmiyor mu? Çünkü saç kadına örtü olarak verilmiştir.
a mely arra tanít minket, hogy megtagadván a hitetlenséget és a világi kivánságokat, mértékletesen, igazán és szentül éljünk a jelenvaló világon:
bu lütuf, tanrısızlığı ve dünyasal arzuları reddedip şimdiki çağda sağduyulu, doğru, tanrı yoluna yaraşır bir yaşam sürebilmemiz için bizi eğitiyor.
ezeket a beszédeket mondá jézus a kincstartó helyen, a mikor tanít vala a templomban; és senki sem fogta meg õt, mert még nem jött el az õ órája.
İsa bu sözleri tapınakta öğretirken, bağış toplanan yerde söyledi. kimse onu yakalamadı. Çünkü saati henüz gelmemişti.
kit tanít tudományra? a tanítást kivel érteti meg? a tejtõl elszakasztottakkal-é és a csecstõl elválasztottakkal-é?
‹‹kimi eğitmeye çalışıyor?›› diyorlar, ‹‹kime iletiyor bildirisini? sütten yeni kesilmiş, memeden yeni ayrılmış çocuklara mı?
valaki azért csak egyet is megront e legkisebb parancsolatok közül és úgy tanítja az embereket, a mennyeknek országában a legkisebb lészen; valaki pedig cselekszi és úgy tanít, az a mennyeknek országában nagy lészen.
bu nedenle, bu buyrukların en küçüğünden birini kim çiğner ve başkalarına öyle öğretirse, göklerin egemenliğinde en küçük sayılacak. ama bu buyrukları kim yerine getirir ve başkalarına öğretirse, göklerin egemenliğinde büyük sayılacak.