From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
Tak léčku chtěli nastrojiti mu, však ponížili jsme je.
Böylece ona bir tuzak kurmak istediler. Biz de kendilerini daha alçak düşürdük.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Tak léčku chtěli nastrojiti mu, však ponížili jsme je.
Böylece ona bir tuzak kurmayı istediler. Fakat biz onları alçaklardan kıldık.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Tak léčku chtěli nastrojiti mu, však ponížili jsme je.
Böylelikle ona bir tuzak hazırlamak istediler. Oysa Biz, onları alçaltılmışlar kıldık.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Tak léčku chtěli nastrojiti mu, však ponížili jsme je.
Ona bir düzen yapmak istemişlerdi de biz onları alçaltmıştık.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Tak léčku chtěli nastrojiti mu, však ponížili jsme je.
Ona bir tuzak kurmak istediler, biz de (onların tuzaklarını boşa çıkardık), onları alçak düşürdük.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Tak léčku chtěli nastrojiti mu, však ponížili jsme je.
Ona düzen kurmak istediler, ama Biz onları altettik.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Tak léčku chtěli nastrojiti mu, však ponížili jsme je.
Ona tuzak hazırlamak istediler, ama Biz heveslerini kursaklarında bıraktık. Asıl kendilerini perişan ettik.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Tak léčku chtěli nastrojiti mu, však ponížili jsme je.
Ona tuzak kurmak istediler ama, biz onları sefiller, reziller haline getirdik.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Tak léčku chtěli nastrojiti mu, však ponížili jsme je.
Onun için bir plan düşündüler, fakat biz onları altettik.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
I ponížili se knížata Izraelská i král, a řekli: Spravedlivýť jest Hospodin.
İsrail önderleriyle kral alçakgönüllü bir tutum takınarak, ‹‹RAB adildir›› dediler.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
Již před tebou poslali jsme proroky k národům a seslali jsme na národy ony nehody a protivenství, aby ponížili se.
Andolsun ki senden önceki ümmetlere de peygamberler yolladık da yalvarmaya düşsünler diye onları şiddetli sıkıntılara, kıtlığa ve hastalığa uğrattık biz.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Již před tebou poslali jsme proroky k národům a seslali jsme na národy ony nehody a protivenství, aby ponížili se.
Andolsun ki, senden önce de ümmetlere elçiler göndermiştik. O ümmetleri, bize yaklaşıp sığınsınlar diye zorluklar ve darlıklarla yakalamıştık.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Již před tebou poslali jsme proroky k národům a seslali jsme na národy ony nehody a protivenství, aby ponížili se.
Andolsun ki, senden önceki ümmetlere de elçiler gönderdik. Ardından boyun eğsinler diye onları darlık ve hastalıklara uğrattık.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Již před tebou poslali jsme proroky k národům a seslali jsme na národy ony nehody a protivenství, aby ponížili se.
Andolsun, senden önceki ümmetlere (peygamberler) gönderdik de onları dayanılmaz zorluk (yoksulluk) ve sıkıntılarla çeviriverdik. Umulur ki yalvarırlar diye.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Již před tebou poslali jsme proroky k národům a seslali jsme na národy ony nehody a protivenství, aby ponížili se.
Senden önce de birtakım ümmetlere resuller gönderdik. Dinlemediler: Hakka dönüş yapsın, suçlarının affı için niyaz etsinler diye onları çetin bir yoksulluk, hastalık ve sıkıntılarla cezalandırdık.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Již před tebou poslali jsme proroky k národům a seslali jsme na národy ony nehody a protivenství, aby ponížili se.
Senden önce de ümmetlere elçiler gönderdik. (İnkarlarından dönüp bize) yalvarsınlar diye onları darlık ve sıkıntı ile yakalayıp cezalandırmıştık.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Již před tebou poslali jsme proroky k národům a seslali jsme na národy ony nehody a protivenství, aby ponížili se.
Senden önceki toplumlara da elçiler gönderdik. Yalvarsınlar diye onları darlık ve sıkıntılarla sınadık.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Již před tebou poslali jsme proroky k národům a seslali jsme na národy ony nehody a protivenství, aby ponížili se.
Şüphesiz ki senden önceki ümmetlere de peygamberler gönderdik. Bize yalvarsınlar diye onları darlık ve sıkıntı ile yakalayıp cezalandırdık.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Již před tebou poslali jsme proroky k národům a seslali jsme na národy ony nehody a protivenství, aby ponížili se.
Şüphesiz ki, senden önce ümmetlere peygamberler göndermiştik; onları yalvarsınlar diye darlık ve sıkıntıya sokmuştuk.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
A seslal mu Bůh Svou sakínu a podpořil jej vojsky pro vás neviditelnými a ponížil slova těch, kdož nevěřili, zatímco slovo Boží je nejvyšší - Bůh zajisté je mocný, moudrý.
(İşte o zaman) Allah (ona yardım etti) onun üzerine sekine(huzur ve güven duygu)sunu indirdi ve onu, sizin görmediğiniz askerlerle destekledi; inanmayanların sözünü alçattı. Yüce olan, yalnız Allah'ın sözüdür.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality: