Results for i'm sad but i smile thats my life translation from English to Turkish

Computer translation

Trying to learn how to translate from the human translation examples.

English

Turkish

Info

English

i'm sad but i smile thats my life

Turkish

 

From: Machine Translation
Suggest a better translation
Quality:

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

English

Turkish

Info

English

but i felt out of control of my life.

Turkish

hayatımın kontrolünün ellerimden kayıp gittiğini hissediyordum.

Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:

English

and that's my life. so ...

Turkish

ve işte bu benim hayatım. yani...

Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:

English

and i realize that my life is completely out of balance.

Turkish

ve hayatımın ne kadar dengesiz olduğunu farkettim.

Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:

English

but i won't, because i'm 80 years old. this is my eightieth year, and i know that my time is brief.

Turkish

ancak göremeyeceğim, çünkü 80 yaşındayım ve bu benim 80.yılım az zamanım kaldı biliyorum.

Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:

English

but i want to start with my work on romantic love, because that's my most recent work.

Turkish

ama en son çalışmam aşk ile ilgili olduğundan konuşmama da aşk ile başlayacağım.

Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:

English

but i do think there's a kind of serendipity, and i do want to know what those elements are, so i can thank them, and also try to find them in my life.

Turkish

fakat ben bir takım şans olduğunu düşünüyorum, ve buna katkıda bulunan bilmek istediğim elemanlar, böylelikle onlara şükranımı sunabilirim, ve ayrıca onları kendi hayatımda aramaya çalışırım.

Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:

English

abraham said: yea, but (i ask) in order that my heart may be at ease.

Turkish

"o halde kuşlardan dördünü tut, onları kendine çek (kendine alıştır), sonra her dağın başına onlardan bir parça koy.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

English

he said, "yes, but [i ask] only that my heart may be satisfied."

Turkish

"evet; ancak kalbimi güçlendirmesi için.," dedi.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

English

but i have chosen jerusalem, that my name might be there; and have chosen david to be over my people israel.

Turkish

ancak adımın içinde bulunacağı yer olarak yeruşalimi, halkım İsraili yönetmesi için davutu seçtim.› benzer ifadeler 6:6,20de de geçer.

Last Update: 2012-05-06
Usage Frequency: 1
Quality:

English

certainly, when i was in college, i had certain expectations about my life -- that my husband and i would both work, and that we would equally raise the children.

Turkish

ben üniversiteye giderken, yaşantımla ilgili belirli beklentilerim vardı -- hem kocam hem ben çalışacaktık, ve çocuklarımızla da eşit olarak ilgilenecektik.

Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:

English

but i realized that life could be very boring, so i've been thinking about life, and i notice that my camera -- my digital camera versus my car, a very strange thing.

Turkish

ama fark ettim ki hayat çok sıkıcı olabilir, ben de hayat hakkında düşünmeye başladım ve kameramın - dijital kameram karşısında arabam - çok acayip bir şey.

Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:

English

since the day that i brought forth my people israel out of egypt, i chose no city out of all the tribes of israel to build an house, that my name might be therein; but i chose david to be over my people israel.

Turkish

‹halkım İsraili mısırdan çıkardığım günden bu yana, içinde bulunacağım bir tapınak yaptırmak için İsrail oymaklarına ait kentlerden hiçbirini seçmedim. ancak halkım İsraili yönetmesi için davutu seçtim.› benzer ifadeler 8:29,44; 9:3; 11:36da da geçer.

Last Update: 2012-05-06
Usage Frequency: 1
Quality:

English

ah, damn, i wanted to end exactly on time, but i got eight, seven, six, five, four, three, two -- so thank you very much. that's my talk, thank you.

Turkish

ah, hay aksi, tam zamanında bitirmek istedim, evet, sekiz, yedi, altı, beş, dört, üç, iki -- evet teşekkür ederim, konuşmam bu kadardı, teşekkürler.

Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:

English

but i should say that my background -- my father was, you know, raised to be an episcopalian and republican, but after one year of college, he became an atheist and a democrat.

Turkish

fakat geçmişimle ilgili şunu söylemeliyim, babam, bilirsiniz, bir piskopos yanlısı ve cumhuriyetçi olarak yetiştirilmiş. fakat kolejde bir yıl geçirdikten sonra, bir ateist ve demokrat olmuş.

Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:

English

now, it's hard to justify doing a side project at a startup, where focus is so critical, but i had actually launched blogger as a side project to my previous company, thinking it was just a little thing we'd do on the side, and it ended up taking over not only the company, but my life over the next five or six years.

Turkish

bir yan projenin doğru olduğunu anlamak odaklanmanın çok önemli olduğu başlangıç evresinde çok zordur, aslında önceki firmamda da blogger'ı bir yan proje olarak başlatmıştım, bunun sadece ek olarak yapacağımız bir şey olduğunu düşünmüştüm, ama bu sadece firmayı değil hayatımın sonraki 5-6 yılını da ele geçiren bir şey haline geldi.

Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:

English

"until the entrance examination i had never travelled by plane," radovanovic says with a smile, "that first plane ride was decisive -- will i be admitted to the academy, or not; not only did i fly, but i jumped with a parachute!"

Turkish

radovanoviç gülümseyerek, "giriş sınavına kadar, hayatımda uçağa binmemiştim." diyerek şöyle devam ediyor: "İlk uçağa binişim, okula kabul edilip edilmeyeceğim konusunda belirleyiciydi; ben sadece uçmakla kalmadım, paraşütle atladım da!"

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Get a better translation with
7,787,420,103 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK