From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
but i felt out of control of my life.
hayatımın kontrolünün ellerimden kayıp gittiğini hissediyordum.
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
and that's my life. so ...
ve işte bu benim hayatım. yani...
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
and i realize that my life is completely out of balance.
ve hayatımın ne kadar dengesiz olduğunu farkettim.
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
but i won't, because i'm 80 years old. this is my eightieth year, and i know that my time is brief.
ancak göremeyeceğim, çünkü 80 yaşındayım ve bu benim 80.yılım az zamanım kaldı biliyorum.
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
but i want to start with my work on romantic love, because that's my most recent work.
ama en son çalışmam aşk ile ilgili olduğundan konuşmama da aşk ile başlayacağım.
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
but i do think there's a kind of serendipity, and i do want to know what those elements are, so i can thank them, and also try to find them in my life.
fakat ben bir takım şans olduğunu düşünüyorum, ve buna katkıda bulunan bilmek istediğim elemanlar, böylelikle onlara şükranımı sunabilirim, ve ayrıca onları kendi hayatımda aramaya çalışırım.
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
abraham said: yea, but (i ask) in order that my heart may be at ease.
"o halde kuşlardan dördünü tut, onları kendine çek (kendine alıştır), sonra her dağın başına onlardan bir parça koy.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
he said, "yes, but [i ask] only that my heart may be satisfied."
"evet; ancak kalbimi güçlendirmesi için.," dedi.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
but i have chosen jerusalem, that my name might be there; and have chosen david to be over my people israel.
ancak adımın içinde bulunacağı yer olarak yeruşalimi, halkım İsraili yönetmesi için davutu seçtim.› benzer ifadeler 6:6,20de de geçer.
Last Update: 2012-05-06
Usage Frequency: 1
Quality:
certainly, when i was in college, i had certain expectations about my life -- that my husband and i would both work, and that we would equally raise the children.
ben üniversiteye giderken, yaşantımla ilgili belirli beklentilerim vardı -- hem kocam hem ben çalışacaktık, ve çocuklarımızla da eşit olarak ilgilenecektik.
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
but i realized that life could be very boring, so i've been thinking about life, and i notice that my camera -- my digital camera versus my car, a very strange thing.
ama fark ettim ki hayat çok sıkıcı olabilir, ben de hayat hakkında düşünmeye başladım ve kameramın - dijital kameram karşısında arabam - çok acayip bir şey.
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
since the day that i brought forth my people israel out of egypt, i chose no city out of all the tribes of israel to build an house, that my name might be therein; but i chose david to be over my people israel.
‹halkım İsraili mısırdan çıkardığım günden bu yana, içinde bulunacağım bir tapınak yaptırmak için İsrail oymaklarına ait kentlerden hiçbirini seçmedim. ancak halkım İsraili yönetmesi için davutu seçtim.› benzer ifadeler 8:29,44; 9:3; 11:36da da geçer.
Last Update: 2012-05-06
Usage Frequency: 1
Quality:
ah, damn, i wanted to end exactly on time, but i got eight, seven, six, five, four, three, two -- so thank you very much. that's my talk, thank you.
ah, hay aksi, tam zamanında bitirmek istedim, evet, sekiz, yedi, altı, beş, dört, üç, iki -- evet teşekkür ederim, konuşmam bu kadardı, teşekkürler.
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
but i should say that my background -- my father was, you know, raised to be an episcopalian and republican, but after one year of college, he became an atheist and a democrat.
fakat geçmişimle ilgili şunu söylemeliyim, babam, bilirsiniz, bir piskopos yanlısı ve cumhuriyetçi olarak yetiştirilmiş. fakat kolejde bir yıl geçirdikten sonra, bir ateist ve demokrat olmuş.
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
now, it's hard to justify doing a side project at a startup, where focus is so critical, but i had actually launched blogger as a side project to my previous company, thinking it was just a little thing we'd do on the side, and it ended up taking over not only the company, but my life over the next five or six years.
bir yan projenin doğru olduğunu anlamak odaklanmanın çok önemli olduğu başlangıç evresinde çok zordur, aslında önceki firmamda da blogger'ı bir yan proje olarak başlatmıştım, bunun sadece ek olarak yapacağımız bir şey olduğunu düşünmüştüm, ama bu sadece firmayı değil hayatımın sonraki 5-6 yılını da ele geçiren bir şey haline geldi.
Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:
"until the entrance examination i had never travelled by plane," radovanovic says with a smile, "that first plane ride was decisive -- will i be admitted to the academy, or not; not only did i fly, but i jumped with a parachute!"
radovanoviç gülümseyerek, "giriş sınavına kadar, hayatımda uçağa binmemiştim." diyerek şöyle devam ediyor: "İlk uçağa binişim, okula kabul edilip edilmeyeceğim konusunda belirleyiciydi; ben sadece uçmakla kalmadım, paraşütle atladım da!"
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting