Results for send away translation from English to Turkish

send away
kovmak

send tom away.
tom'u uzağa gönder.

don't send me away.
beni kovmayın.

send me somebody right away.
derhal bana birini gönder.

please send this package right away.
lütfen bu paketi derhal gönderin.

you must send the answer to the letter right away.
mektuba derhal bir cevap göndermelisin.

would you please send the remaining five units right away?
lütfen kalan beş üniteyi hemen gönderir misiniz?

and he besought him much that he would not send them away out of the country.
ruhları o bölgeden çıkarmaması için İsaya yalvarıp yakardı.

send not away those who call on their lord morning and evening, seeking his face.
rablerinin rızasını isteyerek sabah akşam o'na yalvaranları kovma!

and do not send away those who call upon their lord morning and afternoon, seeking his countenance.
rablerinin rızasını isteyerek sabah akşam o'na yalvaranları kovma!

do not send away those who call upon their lord in the morning and in the evening, seeking only his grace.
rablerinin rızasını isteyerek sabah akşam o'na yalvaranları kovma!

despite the opposition of some of their number, the israelites assemble and send away their foreign wives and children.
muhalefet oluşmasına rağmen İsrailoğulları bir araya gelip yabancı karı ve çocuklarının uzaklara gönderir.

and whoever turns away—we did not send you as a watcher over them.
kim de yüz çevirirse (bil ki), biz seni onların üzerine bekçi göndermedik.

and god almighty give you mercy before the man, that he may send away your other brother, and benjamin. if i be bereaved of my children, i am bereaved.
her Şeye gücü yeten tanrı, adamın yüreğine size karşı merhamet koysun da, adam öbür kardeşinizle benyamini size geri versin. bana gelince, çocuklarımdan yoksun kalacaksam kalayım.››

when he passed away, you said, "god will never send any messenger after him."
daha sonra o ölünce de şöyle demiştiniz: "allah ondan sonra bir daha asla resul göndermez."

when he passed away you said: "allah will never send another messenger after him."
daha sonra o ölünce de şöyle demiştiniz: "allah ondan sonra bir daha asla resul göndermez."

and do not send away those who call upon their lord morning and afternoon, seeking his countenance. not upon you is anything of their account and not upon them is anything of your account. so were you to send them away, you would [then] be of the wrongdoers.
sabah, akşam, razılığını dileyerek rablerine dua edenleri kovma; ne onlardan, herhangi bir hususta sen sorumlusun, ne de senin amelinden onlara bir şey sorulur, onun için onları kovup da haksızlık edenlerden olma.