Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
et leur seigneur les abreuvera d'une boisson très pure.
onların rabbi, kendilerine tertemiz bir içki ikram edip şöyle demiştir: “İşte bütün bunlar sizin mükâfatınızdır! gayretleriniz makbul oldu.”
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
et s'ils implorent à boire on les abreuvera d'une eau comme du métal fondu brûlant les visages.
(susuzluktan) imdat dileyecek olsalar imdatlarına, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su ile cevap verilir.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
ils porteront des vêtements verts de satin et de brocart. et ils seront parés de bracelets d'argent. et leur seigneur les abreuvera d'une boisson très pure.
Üstlerinde, ipincecik yeşil ve ipek elbiseler, kalın ipekten dokunmuş libaslar vardır ve gümüş bilezikler takınırlar ve rableri, onları tertemiz bir şarapla suvarır.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
et dis: «la vérité émane de votre seigneur». quiconque le veut, qu'il croie, quiconque le veut qu'il mécroie». nous avons préparé pour les injustes un feu dont les flammes les cernent. et s'ils implorent à boire on les abreuvera d'une eau comme du métal fondu brûlant les visages. quelle mauvaise boisson et quelle détestable demeure!
de ki: “İşte rabbiniz tarafından gerçek geldi. artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.”Şu da bir gerçektir ki biz o zalimlere, duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmış olan müthiş bir ateş hazırladık.eğer susuzluktan feryad edecek olurlarsa kendilerine erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su verilir.o ne fena bir içecektir ve cehennem ne fena bir barınaktır! [47,15; 55,44]
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality: