Results for memberantas translation from Indonesian to Turkish

memberantas kejahatan. kamu?
suçlularla savaşıyorum, sen?

kau tak sedang memberantas kriminal
suçla savaştığın falan yok.

dean. memberantas sarang di tulsa.
tulsa'da vampir yuvasına giriyorum.

dia pergi jauh, memberantas orang jahat.
Çok uzaklarda kötü adamlarla savaşıyordu.

aku sedang memberantas kriminal... kau pindah!
suçla savaşıyorum tıpkı istediğin gibi.

qing, kau boleh dibilang membantu memberantas kejahatan
chai tarafından ölüme terk edildiler. sadece benim için değil

aku memberikan pedang ini memerintahkan kamu memberantas kejahatan.
bu gürzü armağan etme vesilesiyle sizi tüm kötülükleri yok etmekle görevlendiriyorum.

untuk memberantas kelaparan dan kemiskinan di seluruh dunia.
dünya çapındaki açlık ve sefaleti kökünden halletmek.

jadi lelaki itu dikirim untuk memberantas koloni yang tersisa.
ve bir kelle avcısı, onları ve koloniyi yok etmek için gönderildi.

para pembela kebenaran ini memberantas korupsi, yang merajalela di mana pun.
tapınak şövalyelerinin en iyi ve en sadık olanları arasından İlahenin seçtiği bu doğruluğun koruyucuları, buldukları yerde yozlaşmanın kökünü kazıyacaklar.

"polisi pahlawan memberantas operasi perjudian terbesar di new york."
- manşetler... "kahraman polisler new york'un en büyük gizli kumarhanesini çökertti."

sudah banyak usaha yang ku lakukan untuk memberantas rajadi dari ranjaar.
ranjaar'dan rajadileri silmek çok emek gerektirdi.

ketika aku sedang berdiri, aku akan memberantas semua merangkak di sekitar sini.
tabi uzunca bi süre görme yetimi kaybedip, tek başıma çıkmaya başlayınca.

china memahami bahwa embargo saat ini telah memberantas makanan anda dan perlengkapan medis.
Çin, mevcut abluka nedeniyle gıda ve ilaç stokunuzun tükendiğine inanıyor.

anak-anak akan membicarakan... bagaimana caramu memberantas kriminalitas dari generasi ke generasi.
Çocuklar nesiller boyunca suçla savaş becerilerini konuşacaklar.

ia harus menjalani hukuman yang dimaksudkan untuk lawannya itu. dengan demikian kamu memberantas kejahatan itu
kardeşine yapmayı tasarladığını kendisine yapacaksınız. aranızdaki kötülüğü ortadan kaldırmalısınız.

mereka mewakili suatu tahap dalam proses ... memberantas unsur destruktif ... ditemukan dalam jiwa manusia.
bu insan ruhunda bulunan yıkıcı unsurların yok edilmesinde bir aşamayı temsil ediyor. ve ben neredeyse mükemmeli elde ettim.

cbi telah menangkap penjahat dalam kejaksaan daerah, memberantas korupsi dan memecahkan pembunuhan salah satu orang kita.
cbi bozulmuş bir b.s.'nı yakaladı çürümenin kökünü kazıdı ve cinayet davalarımızdan birini çözdü.

kami terus membantu dari anggota komunitas kami harap bisa memberantas kejahatan yang telah lama ada disana yang telah merusak kenyamanan hidup masyarakat.
siz toplum üyelerinin kesintisiz yardımları sayesinde sessiz çoğunluğun hayatlarını cehenneme çeviren suç unsurlarının kökünü ilelebet kazımayı umut ediyoruz.

orang yang menculik orang sebangsanya lalu memperlakukan dia sebagai budak atau menjualnya, harus dihukum mati. dengan demikian kamu memberantas kejahatan itu
‹‹İsrailli kardeşlerinden birini kaçırıp ona kötü davranan ya da onu satan adam yakalanırsa ölmeli. aranızdaki kötülüğü ortadan kaldıracaksınız.