Results for prisustvo translation from Serbian to Turkish

prisustvo koje se menja
nato’nun bölgedeki değişen varlığı

prisustvo policije bilo je vidno.
polis varlığı barizdi.

uprkos tome prisustvo policije je povećano.
yine de alandaki polis sayısı artırıldı.

veliko prisustvo posmatrača na izborima na kosovu
kosova'daki seçimler yoğun şekilde izlenecek

prisustvo međunarodne zajednice u razgovorima je neophodno.
müzakerelerde uluslararası varlık da gerekli.

grčke banke povećavaju svoje prisustvo na balkanu
yunan bankaları balkanlar'daki varlıklarını artırıyor

turska povećava vojno prisustvo na granici sa irakom
türkiye irak sınırındaki askeri varlığını artırıyor

očkuje se i prisustvo američkog predsednika baraka obame.
zirveye, abd başkanı barack obama’nın da katılması bekleniyor.

sporazumom će se pojačati prisustvo sanpaolo-imi u zemlji.
geri kalan %20 hissesi satın alma opsiyonunun da yer aldığı anlaşma sanpaolo imi'nin ülkedeki varlığını güçlendirecek.

poljoprivreda zahteva konstantno fizičko prisustvo i brigu o zemlji.
tarım, sürekli fiziksel mevcudiyet ve arazinin bakımını gerektiren bir iş.

pa ipak, srbi doživljavaju veće prisustvo pravoslavne crkve kao ohrabrujući znak.
yine de, sırplar ortodoks kilisesinin artan varlığını cesaret verici bir işaret olarak görüyorlar.

beograd pojačava prisustvo jugoslovenske vojske i srpske policije u pokrajini.
belgrad, yugoslav ordusunun ve sırp polisinin bölgedeki varlığını güçlendirdi.

euleks međutim tek treba da uspostavi fizičko prisustvo u severnoj mitrovici.
ancak eulex kuzeydeki mitrovica'da fiziksel bir varlık oluşturmuş değil.

prisustvo najviših hrvatskih zvaničnika na ceremoniji otvaranja poslalo je snažan signal.
Üst düzey hırvat liderlerin de açılış törenine katılması, güçlü bir mesaj niteliği taşıyordu.

beograd neće ponovo uspostaviti fizičko prisustvo na kosovu", piše u dokumentu.
belgrad kosova'da fiziksel bir varlığa tekrar sahip olmayacaktır." ifadesi yer alıyor.

bugarska je povukla sve svoje vojnike iz iraka okončavši vojno prisustvo u toj zemlji.
bulgaristan irak'taki bütün askerlerini geri çekerek buradaki askeri varlığına son verdi.

prisustvo visoke delegacije sa kosova, na čelu sa tačijem, odvratilo je srpsku delegaciju.
taki liderliğindeki üst düzey kosovalı heyetin varlığı, sırp heyetinin katılımını imkansız hale getirdi.

dugogodišnji odnosi dobijaju novi zamah dok ankara pokušava da poveća svoje prisustvo na zapadnom balkanu.
ankara'nın batı balkanlar'daki varlığını pekiştirme hedefi, uzun bir geçmişe dayalı ilişkilere yeni bir ivme kazandırıyor.

hrvatska je postala peta zemlja u evropi u kojoj je potvrđeno prisustvo smrtonosnog h5n1 virusa ptičijeg gripa.
hırvatistan, ölümcül h5n1 kuş gribi türü varlığının doğrulandığı beşinci avrupa ülkesi oldu.

razgovori su bili fokusirani na bilateralna ekonomska pitanja, američke direktne strane investicije i ekonomsko prisustvo na balkanu.
toplantıda ikili ekonomik meseleler, amerikan doğrudan dış yatırımı ve balkanlar'daki ekonomik varlık ele alındı.