Results for üzülmeyeceklerdir translation from Turkish to Chinese (Simplified)

İyi bilin ki, allah'ın dostlarına korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.
真的，真主的朋友们，将来没有恐惧，也不忧愁。

rabbimiz allah'tır deyip sonra doğru olanlar, onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
說過「我們的主是真主」，然後遵守正道的人們，將來沒有恐懼，也不憂愁；

biz elçileri sadece müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. kim inanır ve uslanırsa onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
我只派遣众使者作报喜者和警告者。谁信道而且行善，谁在将来没有恐惧，也不忧愁。

"rabbimiz allah'tır" deyip sonra da dosdoğru yaşayanlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
說過「我們的主是真主」，然後遵守正道的人們，將來沒有恐懼，也不憂愁；

gece gündüz, açık gizli, mallarını sarfedenlerin mükafatlarını rab'leri verecektir. onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
不分昼夜，不拘隐显地施舍财物的人们，将在他们的主那里享受报酬，他们将来没有恐惧，也不忧愁。

mallarını allah yolunda verip de sonra verdiklerinin ardından başa kakmayan ve eziyet etmeyenlerin, rableri katında ödülleri vardır. onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
为主道而施舍财产，施後不责备受施的人，也不损害他，这等人，在他们的主那里，要享受他们的报酬，他们将来没有恐惧，也不忧愁。

doğrusu, "rabbimiz allah'tır" deyip, sonra da dosdoğru gidenlere korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.
說過「我們的主是真主」，然後遵守正道的人們，將來沒有恐懼，也不憂愁；

doğrusu inananlar, yahudiler, sabiiler ve hıristiyanlardan allah'a ve ahiret gününe inanan, yararlı iş yapan kimselere korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.
信道的人、犹太教徒、拜星教徒、基督教徒，凡确信真主和末日，并且行善的人，将来必定没有恐惧，也不忧愁。

"gerçekten rabbimiz allah'tır." deyip, sonra da dosdoğru olanlara gelince onlar için hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
說過「我們的主是真主」，然後遵守正道的人們，將來沒有恐懼，也不憂愁；

"İnin oradan hepiniz, tarafımdan size bir yol gösteren gelecektir; benim yoluma uyanlar için artık korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir" dedik.
我說：「你們都從這裡下去吧！我的引導如果到達你們，那末，誰遵守我的引導，誰在將來沒有恐懼，也不懮愁。

ey adem oğulları! size kendi içinizden ayetlerimi anlatacak peygamberler gelir de kim (onlara karşı gelmekten) sakınır ve kendini ıslah ederse, onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
阿丹的子孙啊！如果你们同族中的使者来对你们讲述我的迹象，那末，凡敬畏而且修身者，将来都没有恐惧，也不忧愁。

"allah onlara bir rahmet dokundurmayacak diye yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı?" (orta yerdekilere şunlar denecektir:) "cennete girin; size bir korku yoktur ve üzülmeyeceksiniz de."
这些人就是你们盟誓说真主不加以慈悯的吗？（他们已奉到命令）说：你们进入乐园吧，你们没有恐惧，也不忧愁。