Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
ama artık ateşten çıkamazlar.
non usciranno dal fuoco.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
ve onlar, ateşten çıkamazlar.
non usciranno dal fuoco.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
ateşten çıkmak isterler, çıkamazlar.
vorranno uscire dal fuoco, ma non ne usciranno.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
ateşten çıkmak isterler; ama çıkamazlar.
vorranno uscire dal fuoco, ma non ne usciranno.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
böylece allah yaptıklarını pişmanlığa dönüştürür; ateşten çıkamazlar.
così allah li metterà di fronte alle loro azioni affinché si rammarichino. non usciranno dal fuoco.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
sonuç olarak, onlar oradan çıkamazlar ve özürleri de dinlenmez.
in quel giorno, non saranno fatti uscire e non saranno accettate le loro scuse.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
böylece allah onlara, işlerini, pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak gösterir ve onlar artık ateşten çıkamazlar.
così allah li metterà di fronte alle loro azioni affinché si rammarichino. non usciranno dal fuoco.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
allah seni şu seferden döndürür de onlardan bir toplulukla buluşursan onlar, savaşa çıkmak için senden izin istedikleri takdirde hemen de ki: artık benimle ebediyen çıkamazsınız siz ve benimle beraber düşmanla kesin olarak savaşamazsınız.
se poi allah riconduce a te un gruppo di costoro ed essi ti chiedono il permesso di partire in missione, di' loro: “non verrete mai più con me e mai più combatterete il nemico in mia compagnia!
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality: