Usted buscó: uigenkaldeligt (Danés - Turco)

uigenkaldeligt.
bu geri çevrilemeyecek bir iletişimdir.

- uigenkaldeligt.
o halde beni neden öldürmek istiyorsun?

det er uigenkaldeligt.
bu davranış hiç değişmiyor.

det er ikke uigenkaldeligt.
değişmez değil. ya da değişken değil.

alt går uigenkaldeligt til mr.
- ve şu anda tüm parayı kesmişler. tüm payı mr. robert'a devretmiş.

og så var det uigenkaldeligt for sent.
ve o zaman gerçekten geç olmuştu.

hun sagde, at det var uigenkaldeligt.
tersine çevrilemeyeceğini ve yapabileceğimiz bir şeyin olmadığını söyledi.

men resultatet var hjerteknusende og uigenkaldeligt.
ama elimizde çok kötü bir sonuç vardı.

afgiv ikke klosterløftet. så er det uigenkaldeligt.
- asla manastırla ilgili bir söz verme, çünkü geri dönüşü yoktur.

okay, men jeg tror ikke, at det bliver uigenkaldeligt.
yapacağım. ama şu geri dönülemez işinden emin değilim.

da du mærkede, det var uigenkaldeligt, hadede du barnet.
artık geri dönüşün olmadığını anladığında da, çocuktan nefret ettin.

jeg så aboslut, utvivlsomt, uigenkaldeligt, foragter kinesisk mad.
tamamen, bilinçli olarak, isteyerek çin yemeğini kusarım.

for det andet, at jeg var håbløst og uigenkaldeligt faret vild.
İkincisi, tamamen kaybolmuştum.

hvad du sa i aften var madame petrovas uigenkaldeligt sidste forestilling.
bu akşam izlediğiniz, madam petrova'nın en son gösterisiydi.

og for det tredje: jeg var betingelsesløst og uigenkaldeligt forelsket i ham.
Üçüncüsü ona koşulsuz ve geri dönülemez bir şekilde aşık olmuştum.

men da jeg kom til retssagen, de hentet alle disse data der skulle have været uigenkaldeligt.
ama duruşmaya geldiğimde onarılamaz olması gereken onca veriyi bulup getirdiler.

men ethvert forsøg på at få mig til at tillade boksekampen er ørkesløst. den er uigenkaldeligt aflyst.
ancak eğer bir şekilde chambers ve monroe arasında bir dövüş olursa ben bunu onaylamıyorum ve yasaklıyorum.

da du forstod, det var uigenkaldeligt, begyndte du at hade barnet og ønske, at det ville være dødfødt.
artık geri dönüşün olmadığını anladığında da, ...çocuktan nefret etmeye başladın, ve doğumda ölmesini diledin.

at i resten af vores triste, patetiske liv er vi den, vi er, indtil enden. uundgåeligt. uigenkaldeligt.
ama hüzünlü, acınası, zavallı hayatlarımızın sonuna kadar acı son için biz buyuz kaçınılmaz, geri alınamaz.

det at vi kan gøre det, er et uigenkaldeligt bevis på at der står menneskeskabte objekter på månen sat af en art der blot 60 år forinden havde opfundet flyvemaskinen.
bunu yapabilmemiz ile birlikte, uçağın icadından sadece 60 yıl önceki bir türün ay üzerine insan yapımı objeler koyduğunu kesin bir şekilde kanıtlamış olduk.