Usted buscó: fundamento (Español - Turco)

es el fundamento, que no el telón de fondo, de nuestra sociedad.
bu on kat artışın birkaç temel nedeni bulunuyor.

atesorando para sí buen fundamento para el porvenir, para que echen mano de la vida verdadera
böylelikle gerçek yaşama kavuşmak üzere gelecek için kendilerine sağlam temel olacak bir hazine biriktirmiş olurlar.

nube y oscuridad hay alrededor de él; la justicia y el derecho son el fundamento de su trono
doğruluk ve adalettir tahtının temeli.

de esta manera he procurado predicar el evangelio donde cristo no era nombrado, para no edificar sobre fundamento ajeno
bir başkasının attığı temel üzerine inşa etmemek için müjdeyi mesihin adının duyulmadığı yerlerde yaymayı amaç edindim.

la justicia y el derecho son el fundamento de tu trono; la misericordia y la verdad van delante de tu rostro
sevgi ve sadakat önünsıra gider.

no hacéis nada de fundamento mientras no observéis la tora. el evangelio y la revelación que habéis recibido de vuestro señor».
siz, tevrat'ı, İncil'i ve rabbinizden size indirileni hakkıyle uygulamadıkça, (doğru) bir şey (yol) üzerinde değilsinizdir" de.

olympus ve claramente el valor añadido en los 800 iso y en valores más altos, aunque sólo sea para brindar un fundamento a la estabilización digital de la imagen.
olympus iso 800 ve üzeri ışık hassasiyeti değerlerinde dijital görüntü sabitleyicinin sayesinde vasat seviyede görüntüler sağlıyor.

2.estos datos se tratarán de modo leal, para fines concretos y sobre la base delconsentimiento de la persona afectada o en virtud de otro fundamento legítimo previstopor la ley.
2.bu tür bilgiler, belirli amaçlar için ve ilgili kişinin rızasının alınmasıesasınagöre veya yasa tarafından belirlenen başka bir meşru esasa göre, adil bir şekilde işlemdengeçirilmelidir.

toda decisión de la institución que pueda afectar adversamente a los derechos o intereses de una persona privada deberá indicar los motivos en los que está basada, exponiendo claramente los hechos pertinentes y el fundamento jurídico de la decisión.
gerçek bir kişinin hak ve menfaatlerini olumsuz şekilde etkileyebilecek bir kurum kararı, bu karara karşı olası temyiz edebilme hakkını da belirtecektir. bu kararda özellikle ilgili hukuk yollarının niteliği, hangi kuruma başvurulabileceği ve hakkın kullanılabileceği nihai süre belirtilecektir.

el funcionario seguirá las prácticas administrativas normales de la institución, salvo que existan razones fundadas para apartarse de tales prácticas en un caso individual; este fundamento deberá constar por escrito.
yetkili mektupları, telefonları ve e-posta mesajlarını yanıtlarken mümkün olduğunca yardımcı olmaya gayret gösterecek ve sorulansoruları mümkün olduğunca eksiksiz ve doğru bir şekilde yanıtlayacaktır.

(1) el fundamento jurídico de esta ayuda lo constituye el reglamento del consejo núm. 1085/2006, adoptado el 17 de julio de 2006.
(1) bu yardımın hukuki temeli 17 temmuz 2006 tarihinde kabul edilen 1085/2006 sayılı konsey tüzüğüdür.

4.la ejecución de gastos consignados en el presupuesto requerirá la adopciónprevia de un acto jurídicamente vinculante que otorgue un fundamento jurídico a laacción de la unión y a la ejecución del correspondiente gasto de conformidad con la leya que se refiere el artículo iii-318.
4.bütçede görünen harcamaların gerçekleşmesi, iii-318. maddede sözü edilen avrupa yasasına uygun olarak, birlik faaliyeti ve harcamanın gerçekleştirilmesi içinyasal temel oluşturan bağlayıcıbir yasama faaliyetinin önceden kabul edilmesini gerektirir.

a pesar de todo, el sólido fundamento de dios queda firme, teniendo este sello: conoce el señor a los que son suyos y "apártese de iniquidad todo aquel que invoca el nombre del señor.
ne var ki, tanrının attığı sağlam temel, ‹‹rab kendine ait olanları bilir›› ve ‹‹rabbin adını anan herkes kötülükten uzak dursun›› sözleriyle mühürlenmiş olarak duruyor.

di: «¡gente de la escritura ! no hacéis nada de fundamento mientras no observéis la tora. el evangelio y la revelación que habéis recibido de vuestro señor».
de ki: "ey kitap ehli, tevrat'ı, İncil'i ve size rabbinizden indirileni ayakta tutmadıkça hiçbir şey üzerinde değilsiniz."