Usted buscó: innumerables (Español - Turco)

innumerables correcciones, antiguo responsable, adaptación a kde4
sayısız düzeltme, eski yürüten, kde4 geçişi

porque a muchos ha hecho caer muertos; los que ella ha matado son innumerables
Öldürdüğü kişilerin sayısı pek çok.

las innumerables escenas pre programadas disminuyen en gran medida el riesgo de que el usuario se encuentre en problemas en una determinada situación de luz.
cihazın çok sayıdaki çekim programı, farklı ışığa sahip değişik ortamlarda istenen görüntülerin elde edilmesini sağlıyor.

las posibilidades y opciones ofrecidas son innumerables, pudiendo motivar a algunos usuarios a iniciarse en el mundo creativo de la fotografía digital.
Ürün, hitap ettiği kullanıcı kesiminin tüm beklentilerini karşılayan bir model.

buenos colores, que pueden ser alterados de la manera deseada, y un autoenfoque excelente aseguran innumerables horas de diversión con la fotografía.
cihazın kaliteli görüntüsü, mükemmel otomatik odaklama fonksiyonu gibi özellikleri saatlerce fotoğraf çekme isteği uyandırıyor.

su tierra se ha llenado de plata y de oro, y sus tesoros no tienen fin. también su tierra se ha llenado de caballos, y sus carros son innumerables
sayısız atları, savaş arabaları var.

porque venían con sus ganados y con sus tiendas, siendo como langostas por su multitud. ellos y sus camellos eran innumerables; así venían a la tierra para devastarla
hayvanları ve çadırlarıyla birlikte çekirge sürüsü gibi gelirlerdi. adamları, develeri saymak olanaksızdı. yakıp yıkmak amacıyla toprakları işgal ederlerdi.

entonces dijo dios: "produzcan las aguas innumerables seres vivientes, y haya aves que vuelen sobre la tierra, en la bóveda del cielo.
tanrı, ‹‹sular canlı yaratıklarla dolup taşsın, yeryüzünün üzerinde, gökte kuşlar uçuşsun›› diye buyurdu.

con 1.200 carros, 60.000 jinetes y gente innumerable que venía con él de egipto: libios, suquienos y etíopes
Şişakın bin iki yüz savaş arabası, altmış bin atlısı ve mısırdan onunla birlikte gelen luvlu, suklu, kûşlu sayısız askeri vardı.