Usted buscó: me cago en todo tus muertos (Español - Turco)

en todo@label
her yere@ label

en todo el mundo
dünya çapında

alá es potísimo en todo.
[39,21; 10,24]

nunca en todo el servidor
sunucunun tümünde asla

ella es amada en todo el mundo.
o, bütün dünyada seviliyor.

en todo caso, eso no ocurrirá hasta el año 2114.
ama 2114′ e kadar bu gerçekleşmeyecek.

incautaciones en todo el mundo experimentó un retroceso en 2004.
2004’te amfetaminin ortalama

la industria química se ha estado desarrollando en todo el mundo.
kimya endüstrisi dünya çapında büyümektedir.

habló, y llegaron enjambres de moscas y piojos en todo su territorio
sivrisinekler üşüştü ülkenin her yanına.

la medición matricial genera imágenes perfectamente expuestas prácticamente en todo momento.
matriks poz ölçümleme hemen hemen her durumda doğru ve mükemmel değerler üreterek tatmin edici bir performans sergiliyor.

busca objetos en todo el servidor y devuelve una tabla de registros de objeto.
description

k desktop environment es fruto del trabajo de una gran grupo de desarrolladores en todo el mundo.
k masaüstü ortamı dünya çapında geniş bir geliştirici kitlesi tarafından hazırlanmaktadır.

es posible juzgar y verificar el brillo en todo momento, con toda la información claramente disponible.
cihazın arka yüzündeki büyük lcd ekran çekim keyfi yaşatan başlıca özelliklerden bir tanesi.

en 2006 se incautaron más de 19 toneladas de anfetamina en todo el mundo; la mayoría de el las se interceptaron
2006’da dünya çapında 19 tonun üzerinde amfetamin ele geçirilmiş, bunun çoğuna, güney doğu avrupa’da üretilen ‘captagon’ haplarıyla (62) ilgili olarak, yakın ve orta doğu’da (% 67) el konmuş, bunu batı ve orta avrupa’daki amfetamin ele geçirme vakaları (% 27) takip etmiş olup,

es preciso admitir que la cámara es algo pesada, algo poco útil si se pretende llevar consigo en todo momento.
sürekli yanınızda taşımayı düşünüyorsanız cihazın bunun için biraz hantal bir yapıda olduğunu itiraf etmek zorundayım.

"'estas cosas os servirán de estatuto legal a través de vuestras generaciones, en todo lugar donde viváis
‹‹ ‹bunlar kuşaklar boyunca yaşadığınız her yerde sizin için kesin kural olacaktır.

aunque no sucediera esto, somos descritos en todo el mundo como pinceles y espátulas, y ahora nos ponemos en rídiculo aún más.
zaten bütün dünya tarafından boya fırçaları ve sıva malaları olarak tanınıyorduk, şimdi kendimizi daha da utandırdık.

en todo el tratado, la palabra “decisión” se sustituye por “decisión europea”.
antlaşma’da “karar” kelimesi “avrupa kararı” olarak değiştirilecektir.

en todo el mundo, las anfetaminas (anfetamina y metanfetamina) y el éxtasis se cuentan entre las drogas sintéticas de mayor prevalencia.
amfetamin ve ecstasy üretimini rakamlara dökmek zordur zira ‘hazır kimyasallarla, kolaylıkla gizlenebilen laboratuvarlarda başlar’ (unodc, 2003a).

el cedefop intenta promover un espacio europeo de la formación permanente (o «aprendizaje permanente») en todo el territorio de la ue recién ampliada.
cedefop’un görevleri şunlardır: