Usted buscó: tomando (Español - Turco)

empezamos tomando sopa.
Çorbayla başlıyoruz.

ahora está tomando café.
o şimdi kahve içiyor.

ella está tomando café ahora.
o şimdi kahve içiyor.

tomando lo que su señor les dé.
doğrusu, allah'a karşı gelmekten sakınanlar, rablerinin kendilerine verdiğini almış olarak bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.

siempre está tomando una siesta en la escuela.
o, her zaman okulda şekerleme yapıyor.

los dos enamorados estaban sentados cara a cara tomando un té.
İki aşık çay içerek yüz yüze oturdular.

tomando lo que su señor les dé. hicieron el bien en el pasado;
alırlar rablerinin, kendilerine verdiklerini; şüphe yok ki onlar, bundan önce, iyilik ederlerdi.

tomando la copa, y habiendo dado gracias, les dio; y bebieron todos de ella
sonra bir kâse alıp şükretti ve bunu öğrencilerine verdi. hepsi bundan içti.

tomando 1999 como año base a efectos del valor del dinero en todos los países.)
2006 istatistik bülteninde tablo ppp-2.(164) tüm ülkelerde paranın değeri için 1999 temel yıl olarak alınmıştır.

visitando la sala el 30 de junio y tomando nota de las condiciones allí, tuiteé lo siguiente:
30 haziran'da koğuşu ziyaret etmemin üzerine mevcut durum ile ilgili bir tweet attım:

gracias al buffer de tamaño razonable podemos continuar tomando fotos en jpeg rápidamente y raramente tendremos que esperar.
kodak easyshare p880 dijital fotoğraf makinesinin makul bir kapasiteye sahip olan tampon belleği sayesinde jpeg formatta fotoğrafları bekleme yaşamadan hızlı bir şekilde çekebiliyorsunuz.

yo perseguí este camino hasta la muerte, tomando presos y entregando a las cárceles a hombres y también a mujeres
İsanın yolundan gidenlere öldüresiye zulmeder, kadın erkek demeden onları bağlayıp hapse atardım.

si estamos tomando fotos en raw, lo que sin duda recomiendo, necesitaremos tarjetas de gran capacidad para la pentax k10d.
eğer fotoğraflarınızı raw formatta çekecekseniz ki biz bunu tercih ediyoruz, pentax k10d eşliğinde yüksek kapasiteli bir bellek kartına gerek duyacaksınız demektir.

acciones que estaba tomando, tanto dentro como fuera de la aplicación@info/ rich crash situation example
uygulamanın içerisinde ve dışında yaptığınız eylemler@ info/ rich crash situation example

usaron de astucia. fueron y se proveyeron tomando sobre sus asnos costales viejos, odres de vino viejos, rotos y remendados
hileye başvurdu. kendilerine elçi süsü vererek eşeklerinin sırtına yıpranmış heybeler, eski, yırtık ve yamalı şarap tulumları yüklediler.

resulta gratificante señalar que, tomando como referencia estándares internacionales, europa es una de las regiones del mundo donde las capacidades de observación están más desarrolladas.
uluslararası standartlar bakımından, avrupa’nın dünyada izleme kapasitelerinin en gelişmiş olduğu yerlerden biri olarak göze çarpması da sevindiricidir.

los iraquíes han estado tomando las calles de la capital bagdad y otras ciudades en todo el país cada viernes desde hace seis semanas seguidas para protestar con la corrupción generalizada del gobierno y la falta de servicios básicos.
iraklılar altı haftadır her cuma günü başkent bağdat'ta ve diğer şehirlerde sokaklara çıkıp hükümet yolsuzluğunu ve temel hizmetlerin yokluğunu protesto ediyorlar.

véase el cuadro ppp-3 del boletín estadístico de 2006.) tomando 1999 como año base a efectos del valor del dinero en todos los países.
2006 istatistik bülteninde tablo ppp-3.(139) tüm ülkelerde paranın değeri için 1999 temel yıl olarak alınmıştır.(140) 1999-2004 döneminde, kokain fiyatlarına dair veriler belçika, Çek cumhuriyeti, almanya, İspanya, fransa, İrlanda, kıbrıs, letonya, litvanya, lüksemburg, polonya, portekiz, slovenya, İsveç, birleşik krallık, bulgaristan, türkiye ve norveç’te en az üç ardışık yıl için mevcuttu.

a pesar de los comentarios en la calidad de imagen en los valores de iso alto y la paciencia necesaria en la fotografía con flash, el camino que canon está tomando con la nueva canon powershot a2000 is es en su mayoría exitoso.
yüksek iso değerlerindeki görüntülerin kalitesi hakkında eleştirilere ve flaşlı çekimlerde sabretmeye ihtiyaç durulmasına rağmen canon'un yeni modeli canon powershot a2000 is ile yöneldiği yeni rota için genel olarak başarılı denebilir.

entonces tomando al ciego de la mano, le sacó fuera de la aldea. después de mojarle los ojos con saliva e imponerle las manos, le preguntó: --¿ves algo
İsa körün elinden tutarak onu köyün dışına çıkardı. gözlerine tükürüp ellerini üzerine koydu ve, ‹‹bir şey görüyor musun?›› diye sordu.