De traductores profesionales, empresas, páginas web y repositorios de traducción de libre uso.
cedar bud
sedir tomruğu
Última actualización: 2017-02-14
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
cedar falls
cedar fallscity in iowa usa
Última actualización: 2011-10-23
Frecuencia de uso: 2
Calidad:
the beams of our house are cedar, and our rafters of fir.
tavanımızın tahtaları ardıçlar.
Última actualización: 2012-05-06
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
it was similar to the tricolour flag of france but with a cedar in the middle.
lübnan'da fransız mandası sürecinde fransa bayrağı'na oldukça benzer bir bayrak kullanılmıştır.
Última actualización: 2016-03-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
he moveth his tail like a cedar: the sinews of his stones are wrapped together.
sımsıkıdır uyluk lifleri.
Última actualización: 2012-05-06
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
also cedar trees in abundance: for the zidonians and they of tyre brought much cedar wood to david.
ayrıca sayısız sedir tomruğu da sağladı. Çünkü saydalılarla surlular davuta çok sedir tomruğu getirmişlerdi.
Última actualización: 2012-05-06
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
radiometric dating has shown that these parts of the cedar mountain formation were deposited about 124 million years ago.
radyometrik testleri cedar dağ oluşumundaki bu parçaların yaklaşık 124 milyon yıl önce çökelmiş olduğunu göstermiştir.
Última actualización: 2016-03-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
this is followed by coniferous trees such as black pine, pistachio tree, cedar and juniper and leafy trees such as oak.
bunu karaçam, fıstık, sedir ve ardıç gibi iğneli ağaçlarla; meşe gibi yapraklı ağaçlar izler.
Última actualización: 2019-12-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
and the king made silver in jerusalem as stones, and cedar trees made he as the sycomore trees that are in the low plains in abundance.
onun krallığı döneminde yeruşalimde gümüş taş değerine düştü. sedir ağaçları Şefeladaki yabanıl incir ağaçları kadar bollaştı.
Última actualización: 2012-05-06
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
so for instance, when julius caesar arrived in north africa, huge areas of north africa were covered in cedar and cypress forests.
Örneğin, julius sezar afrika'ya vardığında kuzey afrika'nın geniş bir kısmı sedir ve selvi ormanları ile kaplıydı.
Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
and the cedar of the house within was carved with knops and open flowers: all was cedar; there was no stone seen.
taşlar görünmesin diye tapınağın içi, üzerine sukabağı ve çiçek motifleri oyulmuş sedir tahtalarıyla kaplandı.
Última actualización: 2012-05-06
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
and hiram king of tyre sent messengers to david, and cedar trees, and carpenters, and masons: and they built david an house.
sur kralı hiram davuta ulaklar, sedir kütükleri, marangozlar ve taşçılar gönderdi. bu adamlar davut için bir saray yaptılar.
Última actualización: 2012-05-06
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
then he made a porch for the throne where he might judge, even the porch of judgment: and it was covered with cedar from one side of the floor to the other.
taht eyvanını, yani kararların verileceği yargı eyvanını da yaptırdı. bu eyvan da baştan aşağı sedir tahtalarıyla kaplıydı.
Última actualización: 2012-05-06
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
"the cedar catering company from sarajevo, which provided the food for air bosna passengers from 2000 until 2002 sued our company because of a debt of 250,000 euros.
eminefendiç konuşmasında şu sözlere de yer verdi: "2000 yılından 2002 yılına kadar air bosna yolcularının yiyecek ihtiyacını karşılayan saraybosna merkezli cedar yiyecek içecek firması, 250.000 euroluk alacağı için şirketimize dava açtı.
Última actualización: 2016-01-20
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
Advertencia: contiene formato HTML invisible
and he built twenty cubits on the sides of the house, both the floor and the walls with boards of cedar: he even built them for it within, even for the oracle, even for the most holy place.
en kutsal yer olarak adlandırılan iç oda, tapınağın arka bölümünde yapıldı. tabandan tavana kadar sedir tahtasından oluşan bir duvarla öbür bölümlerden ayrıldı. bu bölümün uzunluğu yirmi arşındı.
Última actualización: 2012-05-06
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
and he spake of trees, from the cedar tree that is in lebanon even unto the hyssop that springeth out of the wall: he spake also of beasts, and of fowl, and of creeping things, and of fishes.
lübnan sedir ağacından duvarlarda biten mercanköşkotuna kadar bütün ağaçlardan söz ettiği gibi, hayvanlar, kuşlar, sürüngenler ve balıklardan da söz edebiliyordu.
Última actualización: 2012-05-06
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
and say, thus saith the lord god; a great eagle with great wings, longwinged, full of feathers, which had divers colours, came unto lebanon, and took the highest branch of the cedar:
de ki, ‹egemen rab şöyle diyor: kanatları uzun ve güçlü, renk renk tüylerle dolu iri bir kartal lübnana geldi, bir sedir ağacının tepesine konup onu ele geçirdi.
Última actualización: 2012-05-06
Frecuencia de uso: 1
Calidad: