Usted buscó: floating (Inglés - Turco)

floating
serbest

floating oval
yüzen oval

floating toolbar
dolaştırılabilir araç çuğubu

floating specks:
sinek uçuşmaları:

"floating islands."
"floating islands."

floating-point unit
kayan nokta birimi

floating point value
kayan nokta değeri

me was a floating head.
ben havada yüzen bir kafaydım.

floating-point constant
kayan noktalı değişmez

continuous system (floating)
sürekli sistem (yüzer)

a floating point value
bir kayan nokta değeri

by the lone stars floating,
ve yüze yüze gidenlere.

each is floating in an orbit.
her biri bir yörüngede yürürler.

fabrication by utilizing of floating dock
yüzer havuzun kullanılması ile fabrikasyon

steel deck erection by floating crane
yüzer vinç ile çelik tabliye montajı

the boat was broken by the floating ice.
tekne yüzen bir buz tarafından parçalandı.

error: invalid floating point operation
hata: geçersiz kayan nokta işlemi

a floating point value, greater than zero
bir kayan nokta değeri

3. declination (floating-point value)
3. dik açıklık (kayan nokta değeri)

a floating point value (between 0 and 1)
bir kayan nokta değeri