Usted buscó: implies (Inglés - Turco)

silence implies consent.
sessizlik rızayı işaret eder.

that implies a lot of trust.
bu çok fazla güven duygusu gerektirir

as the name implies, this was used to cut bone.
alet, adının da ifade ettiği gibi kemik kesmek için kullanılmıştır.

the wings, as the name implies, are mainly white.
kanatları ismini aldığı gibi çoğunlukla beyaz renklidir.

* epimorphism (or "epic") if implies for all morphisms .
* epimorfizm (veya "epik") eğer vurgusu tüm morfizmler için.

that implies the trusted person won't violate the trust.
bu güvenilen kişinin duyulan güveni ihlal etmemesini gerektirir

it implies the need for comprehensive information on the system as a whole.
ofsted (İngiltere’de) ve estyn (galler’de ) öğretmenlik eğitiminin ve sürekli mesleki gelişimin her yönüyle ilgili tavsiyelerde bulunmaktadırlar.

nothing i'm saying here implies causality. i don't know.
aslında burada söylediklerim nedensillik ima etmiyor. bilmiyorum.

and that implies testability, the scientific method, the enlightenment, and everything.
ve bunun test edilebilirliği, bilimsel metodu, aydınlanmayı ve herşeyi içermesi gerekiyor.

2 implies a strong emphasis on how work is done within an organisation’ (
bir örgüt içerisinde nasıl iş yapıldığı hususuna kuvvetli bir vurgu yapar’ (2).

==limitations==as its name implies, granger causality is not necessarily true causality.
== kısıtlar ==adından da anlaşılacağı üzere, granger nedenselliği doğru nedensellik olmayabilir.

the closing tag (?) also implies the end of the statement, so the following are equivalent:
sonlandırma etiketi (?) aynı zamanda komutun sona erdiğini belirtir, bu nedenle aşağıdaki iki kullanım birbirine denktir:

a morphism is a:* monomorphism (or "monic") if implies for all morphisms .
bir morfizm bir:* monomorfizm (veya "monik") eğer vurgusu tüm morfizmler için.

but france stood in the way, arguing that to discuss monetary union implies that turkey will one day join the eurozone.
ancak fransa, para birliğini tartışmanın türkiye'nin bir gün eurozone'a gireceğini ima ettiğini söyleyerek tekere çomak soktu.

a design fire embodied in a country’s standard implies a generally accepted risk level applied to all tunnels.
bir ülke standardında dahil edilen yangın tasarımı genellikle tüm tünellere uygulana genel olarak kabul edilmiş risk seviyesini göstermektedir.

(note this implies that the standard uniform distribution is a special case of the beta distribution, with parameters 1 and 1.
bundan çıkartılan önemli bir sonuç standart tekdüze dağılımın, 1 ve 1 değerde parametreleri olan bir beta dağılımının özel bir hali olduğudur.

notice something interesting that this implies -- namely, that when people get to the future, they will change their minds.
dikkat edin, bu ilginç bir durum yaratıyor -- yani, insan geleceğe gittiğinde, fikrini değiştiriyor.

the statement, however, implies that any delay in the timeline for accession talks would not affect the planned entry date, january 2007.
ancak bildiride, katılım müzakereleri takviminde gerçekleşecek herhangi bir gecikmenin, planlanan katılım tarihi olan ocak 2007'yi etkilemeyeceği ima ediliyor.

this implies that an acceptable level of residual risk. i.e. the risk level applicable after the mitigation measures have been implemented, has been achieved.
bu durum, azaltma önlemleri uygulandıktan sonra geçerli risk seviyesinin sağlanması gibi kabul edilebilir artık risk seviyesini içermektedir.

athens refuses to accept its neighbour's constitutional name, claiming it infringes on greece's heritage and implies a territorial claim.
atina, yunanistan'ın mirasını ihlal ettiği ve toprak iddiası imasında bulunduğunu iddia ederek komşusunun anayasal adını kabul etmiyor.