Usted buscó: innocence (Inglés - Turco)

innocence
innocence

she insisted on her innocence.
o, masumiyeti konusunda israr etti.

a dna test proved her innocence.
bir dna testi onun masum olduğunu gösterdi.

and tenderness from us, and innocence.
"ey yahya! kitaba kuvvetle sarıl" deyip daha çocukken ona hikmet, katımızdan kalp yumuşaklığı ve safiyet verdik.

"end of innocence" documentary:*1.
"end of innocence" belgeseli2.

the lawyer insisted on his innocence.
avukat onun suçsuzluğu konusunda ısrar etti.

tom is convinced of mary's innocence.
tom mary'nin masumiyetine ikna oldu.

his relatives were convinced of his innocence.
akrabaları onun masum olduğuna ikna edildi.

in due time, his innocence will be proved.
vakti geldiğinde onun masumiyeti ispat edilecektir.

i tried to convince him of my innocence.
masumiyetimle ilgili onu ikna etmeye çalıştım.

what strikes me most about her is her innocence.
onda beni en çok etkileyen şey masumiyeti.

look at the innocence. look at the beauty in it.
masumiyete bakın. bundaki güzelliğe bakın.

and tenderness from us, and innocence. he was devout.
hem de katımızdan bir merhamet ve (günahlardan) paklık verdik, o çok takva sahibi idi.

st. mary is the symbol of chastity and innocence in islam.
hz. meryem, İslam'da iffetin ve masumiyetin simgesidir.

but i sort of -- there is an innocence in these animals.
Öyle olmasalar da, bu hayvanlarda bir tür masumiyet seziyorum.

cvjetan, whose trial started in 1999, has maintained his innocence.
mahkemesi 1999'da başlayan cvjetan, suçsuzluğunu savundu.

buckland became the first person to have his innocence established by dna fingerprinting.
buckland, dna parmakizlemesi ile masumiyeti kanıtlanan ilk kişi oldu.

these dirty clothes could be a new piece of evidence to prove his innocence.
bu kirli giysiler onun suçsuzluğunu kanıtlayacak yeni bir kanıt parçası olabilirdi.

when he asked who had broken the window, all the boys put on an air of innocence.
o, camı kimin kırdığını sorduğunda, bütün çocuklar masum havasına girdiler.

when the volturi arrive, however, jane orders her destroyed by felix despite her innocence.
ancak volturi geldiğinde bu durumu uygun görmemiş ve jane'nin emriyle, bree felix tarafından yok edilmiştir.