Usted buscó: just because i didn't react mean i didn't notice (Inglés - Turco)

just because i didn't react mean i didn't notice
सिर्फ इसलिए कि मैंने प्रतिक्रिया नहीं की, मेरा मतलब है कि मैंने नोटिस नहीं किया

i didn't notice.
fark etmedim.

because i was sick, i didn't go.
hasta olduğum için, gitmedim.

i didn't notice it.
ben bunu fark etmedim.

because i didn't feel it
because ı dıd not feel it

i didn't notice him go out.
onun dışarı çıktığını farketmedim.

sorry, i didn't notice that.
Üzgünüm, onu fark etmedim.

because i didn't take the bus, i'm not home yet.
otobüse binmediğimden dolayı,henüz evde değilim.

i didn't notice how she was dressed.
onun nasıl giyindiğine dikkat etmedim.

to tell the truth, i didn't notice it.
gerçeği söylemek gerekirse, onu farketmedim

i didn't notice her going out of the room.
onun odadan çıktığını farketmedim.

i was ill at ease because i didn't speak french.
fransızca konuşmadığım için huzursuzdum.

and i was stuck, because i didn't have any way to describe what i do.
ve sıkıştım, çünkü yaptığım şeyi tarif etmemin bir yolu yoktu.

it's because i didn't have a self to get in the way.
nedeni, araya girecek bir benliğimin olmayışıydı.

i mean, i didn't know what was going to happen to him.
yani, ona neler olacağını bilmiyordum.

and i gave it back because i didn't want anybody thinking that i do what i do for money -- i don't.
geri verdim çünkü hiç kimsenin yaptığım şeyi para için yaptığımı düşünmesini istemedim -- istemiyorum.

when i arrived -- i mean, i didn't have any contact with any ngo.
oraya vardığımda herhangi bir sivil toplum kuruluşuyla bağlantım yoktu.

because sometime i feel like stopping and not doing it, because i didn't know what i was putting myself into.
bazen durup hiçbirşey yapmamak istiyorum. Çünkü kendimi nasıl ortaya koyacağımı bilmiyordum.

and, in fact, it didn't make any difference because i didn't have any patients anymore.
ve,aslında hiç bir şey farketmedi çünkü artık herhangi bir hastam kalmamıştı.

and for the next 11 years, i swore nobody would ever find out that i couldn't see, because i didn't want to be a failure, and i didn't want to be weak.
ve sonraki 11 sene boyunca kimsenin göremediğimi öğrenmeyeceğine yemin ettim, çünkü başarısız olmak, zayıf olmak istemiyordum.