Usted buscó: not question me (Inglés - Turco)

"i do not question the validity of the findings of seemo.
setimes'a konuşan vukotiç, "seemo'nun bulgularının geçerliliğini sorgulamıyorum.

that day all information will be withheld from them, so they will not question one another.
artık o gün onlara karşı tüm haberler kör olmuştur. birbirlerine de bir şey soramazlar.

they will be blinded by the facts on that day, and they will not question each other.
artık o gün onlara karşı tüm haberler kör olmuştur. birbirlerine de bir şey soramazlar.

do not question me about something of which you have no knowledge; i admonish you lest you become like an ignorant man."
artık bilmediğin şeyi isteme benden şüphe yok ki bilgisizlerden olmaman için öğüt vermedeyim sana.

he said, ‘if you follow me, do not question me concerning anything until i myself first mention it for you.’
(hızır) dedi ki: "o halde bana tabi olacaksın; ben sana sırrını anlatmadıkça, hiçbir şey hakkında bana soru sorma!"

so do not dispute concerning them, except for a seeming dispute, and do not question about them any of them.
artık sen de onlar hakkında sana açıkladığımıza razı ol da fazla münakaşaya, mübahaseye girişme ve onlara dair kitap hakkında bir hüküm dilemeye kalkışma.

se times: political public opinion in croatia does not question the belief that serbia committed aggression against croatia.
se times: hırvatistan'da siyasi kamuoyu, sırbistan'ın hırvatistan'a yönelik saldırgan bir tutum izlediği yönünde.

so do not dispute concerning their number, but stick to what is evident, and do not question anyone about them."
artık sen de onlar hakkında sana açıkladığımıza razı ol da fazla münakaşaya, mübahaseye girişme ve onlara dair kitap hakkında bir hüküm dilemeye kalkışma.

said he, 'then if thou followest me, question me not on anything until i myself introduce the mention of it to thee.'
(hızır) dedi ki: "o halde bana tabi olacaksın; ben sana sırrını anlatmadıkça, hiçbir şey hakkında bana soru sorma!"

"we do not question some form of court and prosecutors office on the state level, but in any case, the application of retroactive law should be excluded.
dodik, "devlet düzeyindeki bir nevi mahkeme ve savcılığı sorgulamıyoruz, fakat her durumda, geriye yönelik yasanın uygulanması hariç tutulmalıdır.

only a few know their correct number. so do not dispute concerning their number, but stick to what is evident, and do not question anyone about them."
onlar hakkında bilgisi olan çok az kişi vardır.Öyleyse onlar hakkında, sathî tartışma dışında kimse ile münakaşa etme ve bu konuda ileri geri konuşanlardan da hiçbir bilgi isteme!

ask not questions about things which, if made plain to you, may cause you trouble.
açıklandığı zaman hoşunuza gitmeyecek olan şeylerden sormayın. eğer onları kur'ân indirilirken sorarsanız size açıklanır.

unlike his wartime ally, slobodan milosevic, who died in un custody in 2006, karadzic did not question the icty's legitimacy at thursday's hearing but made it clear he would represent himself.
savaş zamanı müttefiki, 2006 yılında bm gözaltında hayatını kaybeden slobodan mioseviç'in aksine, karaciç perşembe günkü duruşmada icty'nin meşruluğunu sorgulamadı, ancak kendisini temsil edeceğini açıkça belirtti.

say, ‘my lord knows best their number, and none knows them except a few.’ so do not dispute concerning them, except for a seeming dispute, and do not question about them any of them.
onlar hakkında bilgisi olan çok az kişi vardır.Öyleyse onlar hakkında, sathî tartışma dışında kimse ile münakaşa etme ve bu konuda ileri geri konuşanlardan da hiçbir bilgi isteme!

o ye who believe! ask not questions about things which, if made plain to you, may cause you trouble.
ey iman edenler, size açıklandığında sizi üzecek şeyleri sormayın; kur'an indirildiği zaman sorarsanız, size açıklanır.