Usted buscó: paradoxical (Inglés - Turco)

but sometimes it's very paradoxical.
ama bu bazen aykırı olur.

it's so queer that physicists resort to one or another paradoxical interpretation of it.
Öyle tuhaftır ki, fizikçiler teorinin mantığa aykırı görünen izahatlarına başvurmuşlardır.

"it seems paradoxical, but it seems that the future of serbia depends on our security services," dinkic added.
dinkiç, "Çelişkili gibi görünüyor fakat sırbistan'ın geleceği güvenlik teşkilatlarımızın elinde." şeklinde konuştu.

it is paradoxical that to build up an image one needs years of work and engagement on a national level, and only a few hours to ruin it," he said.
oluşturulması için yıllar süren çalışmalar ve ulusal düzeyde katılım gerektiren bir imajın sadece birkaç saat içinde yok edilebilmesi epey çelişkili bir durum." dedi.

one of these, and it's paradoxical because it's linked to something that's rather nice, is the hope we all have for our careers.
bunlardan biri ve bu çelişkili çünkü daha çok hoş bir şeyle ilişkili, kariyerlerimiz için sahip olduğumuz umut.

"this paradoxical situation has no justification, is artificial and has no correspondence in economical reality", the daily jurnalul national quoted romanian association of real estate agencies president liviu ureche as saying.
romanya emlakçılar derneği başkanı liviu ureche jurnalul national gazetesinde yer alan sözlerinde, "bu ikilemli durumun hiçbir açıklaması yoktur, yapaydır ve ekonomik realitede karşılığı bulunmamaktadır," dedi.

"thomas cranmer: the yes-man who said no: richard wilkinson elucidates the paradoxical career of one of the key figures of english protestantism," "history review," 2010 online edition* wilson, derek.
* richard wilkinson; "thomas cranmer: the yes-man who said no: richard wilkinson elucidates the paradoxical career of one of the key figures of english protestantism," "history review," 2010 online edition===döneme ait tarihçeler===* haigh, christopher.