Usted buscó: stranger (Inglés - Turco)

the stranger
yabancı

i was a stranger.
ben bir yabancıydım.

and then it got stranger.
ve sonra işler garipleşti.

don't be a stranger.
arayı soğutmayalım.

a stranger spoke to me.
bir yabancı benimle konuştu.

a stranger came into the building.
binaya bir yabancı girdi.

he wasn't exactly a stranger.
o tam olarak bir yabancı değildi.

sorry, i'm a stranger here.
Üzgünüm, burada bir yabancıyım.

a stranger seized me by the arm.
bir yabancı beni kolumdan yakaladı.

she's a complete stranger to me.
o bana göre tam bir yabancı.

i saw a stranger enter that house.
bir yabancının o eve girdiğini gördüm.

he pretends that he's a stranger here.
burada bir yabancı gibi davranıyor.

he said: verily ye are a people stranger.
(lut) dedi ki: "sizler gerçekten tanınmamış bir topluluksunuz."

the strangers
düşmanlar