Usted buscó: to fix (Inglés - Turco)

i have to fix this.
bunu onarmalıyım.

tried to fix damaged
hasar görmüş hazneyi onarmaya

i had to fix the toaster.
ben tost makinesini tamir etmek zorunda kaldım.

i asked them to fix my car.
onlara arabamı tamir etmelerini rica ettim.

i want to fix our education system.
eğitim sistemini iyileştirmek istiyorum.

how much will it cost to fix the car?
arabayı tamir etmek kaça mal olacak?

i offered to fix tom's flat tire.
tom'un patlak tekerini tamir etmeyi önerdim.

i am able to fix the sink this afternoon.
lavaboyu bu öğleden sonra tamir edebilirim.

and this is not a difficult problem to fix.
ve bu aslında ortadan kaldırması zor bir sorun da değil.

how much did you charge tom to fix his car?
arabasını tamir etmek için tom'dan ne kadar para aldın?

i wish i could figure out how to fix this.
keşke bunu nasıl onaracağımı anlayabilsem.

it'll cost about 2,000 yen to fix it.
onu tamir etmek yaklaşık 2,000 yene mal olacaktır.

because actually we know how to fix it very simply.
Çünkü aslında bunu kolayca nasıl çözeceğimizi biliyoruz.

will you send someone to fix it as soon as possible?
mümkün olduğunca kısa sürede onu tamir etmesi için birini gönderir misin?

god is going to fix all the problems in the world.
tanrı, dünyanın bütün problemlerini çözecek.

and he went home and says, "i know how to fix this."
ve evine gitti sonra, '' bunun nasıl onarıldığını biliyorum.''

except that we knew what it was. and we knew how to fix it.
ama biz sorunun ne olduğunu ve bunu nasıl çözeceğimizi bulduk.

all the local information is embedded to tell you how to fix it.
bu hatayı nasıl onarabileceğiniz ile ilgili tüm bilgiler yüklenmiştir.

i spent two hours yesterday trying to fix that broken radio.
dün o kırık radyoyu tamir etmeye çalışarak iki saat harcadım.

i'm the only one other than tom who knows how to fix this.
tom'un haricinde bunu tamir etmeyi bilen tek kişi benim.