Usted buscó: hominum (Latín - Turco)

societas hominum
bilgi toplumu

in filiis hominum quibus non est salu
akıl ermez büyüklüğüne.

dilexerunt enim gloriam hominum magis quam gloriam de
Çünkü insandan gelen övgüyü, tanrıdan gelen övgüden daha çok seviyorlardı.

cogitatio stulti peccatum est et abominatio hominum detracto
alaycı kişiden herkes iğrenir.

unus enim deus unus et mediator dei et hominum homo christus iesu
Çünkü tek tanrı ve tanrıyla insanlar arasında tek aracı vardır. o da insan olan ve kendisini herkes için fidye olarak sunmuş bulunan mesih İsadır. uygun zamanda verilen tanıklık budur.

quique terriginae et filii hominum in unum dives et paupe
sağlam kule olarak gösterdi kendini.

infernus et perditio non replentur similiter et oculi hominum insatiabile
İnsanın gözü de hiç doymaz.

ad quod respondimus eis quae essent nomina hominum auctorum illius aedificationi
yapıyı kuranların adlarını da sordular.

a domino diriguntur gressus viri quis autem hominum intellegere potest viam sua
Öyleyse insan tuttuğu yolu nasıl anlayabilir?

erant autem qui manducaverant quattuor milia hominum extra parvulos et muliere
yemek yiyenlerin sayısı, kadın ve çocuklar hariç, dört bin erkekti.

ab intus enim de corde hominum cogitationes malae procedunt adulteria fornicationes homicidi
Çünkü kötü düşünceler, fuhuş, hırsızlık, cinayet, zina, açgözlülük, kötülük, hile, sefahat, kıskançlık, iftira, kibir ve akılsızlık içten, insanın yüreğinden kaynaklanır.

amen dico vobis quoniam omnia dimittentur filiis hominum peccata et blasphemiae quibus blasphemaverin
size doğrusunu söyleyeyim, insanların işlediği her günah, ettiği her küfür bağışlanacak, ama kutsal ruha küfreden asla bağışlanmayacak. bunu yapan, asla silinmeyecek bir günah işlemiş olur.››

dixit deus israhel mihi locutus est fortis israhel dominator hominum iustus dominator in timore de
ve tanrı korkusuyla yöneten kişi,

dicens quia oportet filium hominis tradi in manus hominum peccatorum et crucifigi et die tertia resurger
İnsanoğlunun günahlı insanların eline verilmesi, çarmıha gerilmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini bildirmişti.››

ab his tribus plagis occisa est tertia pars hominum de igne et fumo et sulphure qui procedebat ex ore ipsoru
İnsanların üçte biri bunların ağzından fışkıran ateş, duman ve kükürtten, bu üç beladan öldü.

cui ille respondit si ligatus fuero novis funibus qui numquam fuerunt in opere infirmus ero et aliorum hominum simili
Şimşon, ‹‹beni hiç kullanılmamış yeni urganla sımsıkı bağlarlarsa sıradan bir adam gibi güçsüz olurum›› dedi.

ceperuntque omnia quae possederant camelorum quinquaginta milia et ovium ducenta quinquaginta milia asinos duo milia et animas hominum centum mili
hacerlilerin hayvanlarını ele geçirdiler: elli bin deve, iki yüz elli bin davar, iki bin eşek. tutsak olarak da yüz bin kişi aldılar.

docebat autem discipulos suos et dicebat illis quoniam filius hominis tradetur in manus hominum et occident eum et occisus tertia die resurge
oradan ayrılmış, celile bölgesinden geçiyorlardı. İsa hiç kimsenin bunu bilmesini istemiyordu.

coacervavi mihi argentum et aurum et substantias regum ac provinciarum feci mihi cantores et cantrices et delicias filiorum hominum scyphos et urceos in ministerio ad vina fundend
altın, gümüş biriktirdim; kralların, illerin hazinelerini topladım. kadın, erkek şarkıcılar ve erkeklerin özlemi olan bir harem edindim.

fugerunt autem qui remanserant in afec in civitatem et cecidit murus super viginti septem milia hominum qui remanserant porro benadad fugiens ingressus est civitatem in cubiculum quod erat intra cubiculu
sağ kalanlar afek kentine kaçtılar. orada da yirmi yedi bin kişinin üstüne surlar yıkıldı. ben-hadat kentin içine kaçıp bir iç odaya saklandı.