Usted buscó: idcirco (Latín - Turco)

idcirco vaticinare de eis vaticinare fili homini
bundan ötürü onları uyar, ey insanoğlu, onları uyar.››

idcirco audi hoc paupercula et ebria non a vin
Şarapsız sarhoş olmuş halk, şunu dinle!

dixit feliciter et idcirco vocavit nomen eius ga
lea, ‹‹uğurum!›› diyerek çocuğa gad adını verdi.

et idcirco percussit eum dominus quod rem detestabilem facere
bu yaptığı rabbin gözünde kötüydü. bu yüzden rab onu da öldürdü.

idcirco ipse me reprehendo et ago paenitentiam in favilla et ciner
toz ve kül içinde tövbe ediyorum.››

habitavit autem david in arce et idcirco appellata est civitas davi
bundan sonra davut kalede oturmaya başladı. bunun için oraya ‹‹davut kenti›› adı verildi.

et idcirco a facie eius turbatus sum et considerans eum timore sollicito
düşündükçe korkarım ondan.

idcirco ab eo missus est articulus manus quae scripsit hoc quod exaratum es
bu yüzden tanrı o yazıyı yazan eli gönderdi.

et alii quidem plures facti sunt sacerdotes idcirco quod morte prohiberentur permaner
Önceki düzende çok sayıda kâhin görev aldı. Çünkü ölüm, görevlerini sürdürmelerini engelliyordu.

memento quod et tu servieris in aegypto et idcirco praecipiam tibi ut facias hanc re
mısır'da köle olduğunuzu anımsayın. bunun için böyle davranmanızı buyuruyorum.

et tamen reliquistis me et coluistis deos alienos idcirco non addam ut ultra vos libere
sizse beni terk ettiniz, başka ilahlara kulluk ettiniz. bu yüzden sizi bir daha kurtarmayacağım.

idcirco autem posui te ut ostendam in te fortitudinem meam et narretur nomen meum in omni terr
gücümü sana göstermek, adımı bütün dünyaya tanıtmak için seni ayakta tuttum.

idcirco cadent iuvenes eius in plateis eius et omnes viri bellatores eius conticescent in die illa ait dominu
bütün savaşçıları susturulacak o gün›› diyor rab.

dixitque rahel iudicavit mihi dominus et exaudivit vocem meam dans mihi filium et idcirco appellavit nomen illius da
rahel, ‹‹tanrı beni haklı çıkardı›› dedi, ‹‹yakarışımı duyup bana bir oğul verdi.›› bu yüzden çocuğa dan adını verdi.

agnosco enim servus tuus peccatum meum et idcirco hodie primus veni de omni domo ioseph descendique in occursum domini mei regi
Çünkü kulun günah işlediğini biliyor. efendim kralı karşılamak için bugün bütün yusuf soyundan ilk gelen benim.››

at ille idcirco ait audite verbum domini vidi dominum sedentem in solio suo et omnem exercitum caeli adsistentem ei a dextris et sinistri
mikaya konuşmasını sürdürdü: ‹‹Öyleyse rabbin sözünü dinleyin! gördüm ki, rab tahtında oturuyor, bütün göksel varlıklar da sağında, solunda duruyordu.

concepit tertio et genuit alium dixitque nunc quoque copulabitur mihi maritus meus eo quod pepererim illi tres filios et idcirco appellavit nomen eius lev
Üçüncü kez hamile kalıp bir daha erkek çocuk doğurdu. ‹‹artık kocam bana bağlanacak›› dedi, ‹‹Çünkü ona üç erkek çocuk doğurdum.›› onun için çocuğa levi adı verildi.

confusi sunt quia abominationem fecerunt quinimmo confusione non sunt confusi et erubescere nescierunt idcirco cadent inter corruentes in tempore visitationis suae corruent dicit dominu
cezalandırıldıklarında sendeleyip düşecekler› diyor rab.

et platea erat in rotundum ascendens sursum per cocleam et in cenaculum templi deferebat per gyrum idcirco latius erat templum in superioribus et sic de inferioribus ascendebatur ad superiora in mediu
tapınağın çevresindeki yan odalar yukarı kata doğru çıktıkça genişliyordu. tapınağın çevresindeki yapının yukarıya çıkan bir merdiveni vardı. yukarıya doğru çıkıldıkça yan odalar genişliyordu. merdivenle alt kattan orta kata, oradan da üst kata çıkılıyordu.

idcirco haec dicit dominus deus quia superastis gentes quae in circuitu vestro sunt in praeceptis meis non ambulastis et iudicia mea non fecistis et iuxta iudicia gentium quae in circuitu vestro sunt non estis operat
bundan ötürü egemen rab diyor ki: Çevrenizde yaşayan uluslardan daha azgındınız, kurallarımı izlemediniz, ilkelerime uymadınız. Çevrenizde yaşayan ulusların ilkelerine de uymadınız.