Usted buscó: urgentie (Neerlandés - Turco)

- urgentie.
aciliyet.

mode urgentie.
kıyafet acil durumu var.

vanwaar deze urgentie?
bu acelelik niye?

ik begrijp uw urgentie.
aciliyetinizi anlıyorum.

maar waarom de urgentie?
ama ne bu acele?

dus hier is weer urgentie bij.
yani bu iş acil.

er zijn zaken van meer urgentie.
düşünmemiz gereken daha acil mevzular var.

er is geen urgentie in dit geval.
böyle bir şeyin aciliyeti yok.

-ik wou je de urgentie laten zien.
- Şartları kendi gözünle görmeni istedim.

de gaven van ons werken bij urgentie.
tahribatın aciliyet ile bir ilgisi yoktur.

dus waarom de urgentie voor deze bijeenkomst?
peki niye buluşmak için acele ettin?

daarom de urgentie van de bezit inventarisatie.
bu emlak planlamanın aciliyeti bundandır.

'helen, een zaak van de allergrootste urgentie.
"helen, çok büyük aciliyet gerektiren bir mesele." "yarın sığınağa varacağız."

maar gezien de urgentie kan ik 't proberen.
eğer gerekli şeyleri temin ederseniz birşeyler deneyebilirim.

hij meet toonhoogte, frequentie en urgentie van babygehuil...
ses frekansının eğimini ölçecek... ve bebek ağlamalarının nedenini söyleyecek.

het is een genetische puzzel met de hoogste urgentie.
bu, önceliği çok yüksek genetik bir bulmaca.

moet ik de bron van mijn urgentie nog verder bespreken?
aciliyetimin kaynağını daha da detaylı açıklamama gerek var mı?

dit krijgt niet bepaald de urgentie waar op ik hoopte.
bu kadar erken geleceğini beklemiyordum.

ik zal je zeggen waarom en waarom er een urgentie is.
neden aciliyeti olduğunu sana söyleyeyim.

ik neem aan dat de urgentie afkomt van de russische artillerie?
sanırım bu acelenizin sebebi rus topçuları yüzünden.