De traductores profesionales, empresas, páginas web y repositorios de traducción de libre uso.
yabanıl incir ağaçlarını iri dolu taneleriyle yok etti.
da er ihre weinstöcke mit hagel schlug und ihre maulbeerbäume mit schloßen;
Última actualización: 2012-05-04
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
onları meyvelerinden tanıyacaksınız. dikenli bitkilerden üzüm, devedikenlerinden incir toplanabilir mi?
an ihren früchten sollt ihr sie erkennen. kann man auch trauben lesen von den dornen oder feigen von den disteln?
Última actualización: 2012-05-04
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
sabah erkenden incir ağacının yanından geçerlerken, ağacın kökten kurumuş olduğunu gördüler.
und am morgen gingen sie vorüber und sahen den feigenbaum, daß er verdorrt war bis auf die wurzel.
Última actualización: 2012-05-04
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
‹‹bunun üzerine ağaçlar incir ağacına, ‹gel sen kralımız ol› dediler.
da sprachen die bäume zum feigenbaum: komm du und sei unser könig!
Última actualización: 2012-05-04
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
krallığı döneminde yeruşalimde gümüş taş değerine düştü. sedir ağaçları Şefeladaki yabanıl incir ağaçları kadar bollaştı.
und der könig machte, daß des silbers zu jerusalem so viel war wie die steine, und zedernholz so viel wie die wilden feigenbäume in den gründen
Última actualización: 2012-05-04
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
krallığı döneminde yeruşalimde altın ve gümüş taş değerine düştü. sedir ağaçları Şefeladaki yabanıl incir ağaçları kadar bollaştı.
und der könig machte, daß des silbers und goldes so viel war zu jerusalem wie die steine und der zedern wie die maulbeerbäume in den gründen.
Última actualización: 2012-05-04
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
kardeşlerim, incir ağacı zeytin ya da asma incir verebilir mi? bunun gibi, tuzlu su kaynağı tatlı su veremez.
kann auch, liebe brüder, ein feigenbaum Ölbeeren oder ein weinstock feigen tragen? also kann auch ein brunnen nicht salziges und süßes wasser geben.
Última actualización: 2012-05-04
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
dandan beer-Şevaya kadar yahuda ve İsrail halkının her bireyi süleymanın yaşamı boyunca kendi asması ve incir ağacı altında güvenlik içinde yaşadı.
5:5 daß juda und israel sicher wohnten, ein jeglicher unter seinem weinstock und unter seinem feigenbaum, von dan bis gen beer-seba, solange salomo lebte.
Última actualización: 2012-05-04
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
o gün her biriniz komşusunu asmasının, incir ağacının altında oturmaya çağıracak.› böyle diyor her Şeye egemen rab.››
zu derselben zeit, spricht der herr zebaoth, wird einer den andern laden unter den weinstock und unter den feigenbaum.
Última actualización: 2012-05-04
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
uzakta, yapraklanmış bir incir ağacı görünce belki incir bulurum diye yaklaştı. ağacın yanına vardığında yapraktan başka bir şey bulamadı. Çünkü incir mevsimi değildi.
und er sah einen feigenbaum von ferne, der blätter hatte; da trat er hinzu, ob er etwas darauf fände, und da er hinzukam, fand er nichts denn nur blätter, denn es war noch nicht zeit, daß feigen sein sollten.
Última actualización: 2012-05-04
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
İsa şu benzetmeyi anlattı: ‹‹adamın birinin bağında dikili bir incir ağacı vardı. adam gelip ağaçta meyve aradı, ama bulamadı.
er sagte ihnen aber dies gleichnis: es hatte einer einen feigenbaum, der war gepflanzt in seinem weinberge; und er kam und suchte frucht darauf, und fand sie nicht.
Última actualización: 2012-05-04
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
amos, ‹‹ben ne peygamberdim ne de peygamber oğluydum›› diye karşılık verdi, ‹‹yalnızca sığır yetiştirirdim. yabanıl incir ağaçlarına bakardım.
amos antwortete und sprach zu amazja: ich bin kein prophet, auch keines propheten sohn, sondern ich bin ein hirt, der maulbeeren abliest;
Última actualización: 2012-05-04
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
‹‹ ‹ama yahuda kralı sidkiyayla önderlerini, yeruşalimden sağ çıkıp da bu ülkede ya da mısırda yaşayanları yenmeyecek kadar çürük incir gibi yapacağım› diyor rab,
aber wie die schlechten feigen so schlecht sind, daß man sie nicht essen kann, spricht der herr, also will ich dahingeben zedekia, den könig juda's samt seinen fürsten, und was übrig ist zu jerusalem und übrig in diesem lande und die in Ägyptenland wohnen.
Última actualización: 2012-05-04
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
bunun üzerine avigayil, hiç zaman yitirmeden, iki yüz ekmek, iki tulum şarap, hazırlanmış beş koyun, beş sea kavrulmuş buğdayfö, yüz salkım kuru üzüm ve iki yüz parça incir pestili alıp eşeklere yükledi.
da eilte abigail und nahm zweihundert brote und zwei krüge wein und fünf gekochte schafe und fünf scheffel mehl und hundert rosinenkuchen und zweihundert feigenkuchen und lud's auf esel
Última actualización: 2012-05-04
Frecuencia de uso: 1
Calidad: