Usted buscó: benyaminoğullarının (Turco - Francés)

sonra benyamin oymağı konaklayacak. benyaminoğullarının önderi gidoni oğlu avidan olacak.
puis la tribu de benjamin, le prince des fils de benjamin, abidan, fils de guideoni,

‹‹İsrailden bir oymağın yok olup gitmemesi için sağ kalan benyaminoğullarının mirasçıları olmalı.
et ils dirent: que les réchappés de benjamin conservent leur héritage, afin qu`une tribu ne soit pas effacée d`israël.

İsrail halkı benyaminoğullarının durumuna çok üzülüyordu. Çünkü rab İsrail oymakları arasında birliği bozmuştu.
le peuple éprouvait du repentir au sujet de benjamin, car l`Éternel avait fait une brèche dans les tribus d`israël.

saul, oğlu yonatan ve yanlarındaki halk benyaminoğullarının bölgesindeki givada kalıyorlardı. filistliler ise mikmasta ordugah kurmuşlardı.
saül, son fils jonathan, et le peuple qui se trouvait avec eux, avaient pris position à guéba de benjamin, et les philistins campaient à micmasch.

benyaminoğullarının yanısıra İsrailliler de sayıldı. eli kılıç tutan dört yüz bin askerleri vardı. hepsi de yaman savaşçılardı.
on fit aussi le dénombrement des hommes d`israël, non compris ceux de benjamin, et l`on en trouva quatre cent mille tirant l`épée, tous gens de guerre.

giva halkından olan yedi yüz seçme adam dışında, öbür kentlerden gelen ve eli kılıç tutan benyaminoğullarının sayısı o gün yirmi altı bini buldu.
le dénombrement que l`on fit en ce jour des benjamites sortis des villes fut de vingt-six mille hommes, tirant l`épée, sans compter les habitants de guibea formant sept cents hommes d`élite.

bundan sonra samuel gilgaldan ayrılarak benyaminoğullarının giva kentine gitti. saul yanında kalan halkı saydı; yaklaşık altı yüz kişiydi.
puis samuel se leva, et monta de guilgal à guibea de benjamin. saül fit la revue du peuple qui se trouvait avec lui: il y avait environ six cents hommes.

topluluğun ileri gelenleri, ‹‹benyaminoğullarının kadınları öldürüldüğüne göre, kalan erkeklere eş bulmak için ne yapsak?›› diyorlardı,
les anciens de l`assemblée dirent: que ferons-nous pour procurer des femmes à ceux qui restent, puisque les femmes de benjamin ont été détruites?

Şeria irmağı doğu sınırını oluşturuyordu. boy sayısına göre benyaminoğullarının payına düşen mülkün sınırları çepeçevre buydu. başlayıp batıya yöneliyor.››
du côté oriental, le jourdain formait la limite. tel fut l`héritage des fils de benjamin, selon leurs familles, avec ses limites de tous les côtés.

bunun üzerine benyaminoğulları döndü. topluluk yaveş-gilat halkından sağ bırakılan kızları onlara eş olarak verdi. ama kızların sayısı benyaminoğulları için yine de yeterli değildi.
en ce temps-là, les benjamites revinrent, et on leur donna les femmes à qui l`on avait laissé la vie parmi les femmes de jabès en galaad. mais il n`y en avait pas assez pour eux.