Aprendiendo a traducir con los ejemplos de traducciones humanas.
De traductores profesionales, empresas, páginas web y repositorios de traducción de libre uso.
ya da
or
Última actualización: 2014-08-15
Frecuencia de uso: 8
Calidad:
ya da bu?
or this?
Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
ll: ya da ...
ll: or ...
Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
ya da değildi.
maybe not.
Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
23. ya da 23.
23th or 23rd
Última actualización: 2016-12-18
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
Referencia:
beş ya da fazlası
five or more
Última actualización: 2014-08-15
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
Referencia:
ya da akıl hastası.
or he was insane.
Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
Referencia:
ya da 75.000 iş.
or about 75,000 jobs.
Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
Referencia:
avrupa parlamentosu, Üyelerinin çoğunluğunun talebi üzerine ya da bakanlar konseyi’nin veya komisyon’un talebi üzerine, olağanüstü kısım oturumu için bir arayagelebilir.
the president of the european parliament may be invited to be heard by the european council.
"Ölmek üzereyim" ya da "bu patlamada ölebilirim" duygusunu hissetmek gerçekten çok kortucu.
it is very scary to go through that feeling of "i am about to die" or "i could die in this explosion."
cihaz üzerindeki ya da kumanda üzerindeki ses " - " tuşu ile ses seviyesini yarıya kadar azaltmanızı rica ediyorum.
please decrease volume halfway with " - " button on device or remote control.
geminin sahibi olan taşımacılık devi john paul papanikolaou'nun yatı yeniletmeyi planladığı lenac tersanesindeki liman ücretini ödememesi üzerine yata el kondu ve açık artırmaya sunuldu.
the yacht was seized and put up for auction after the owner, shipping magnate john paul papanicolaou, failed to pay his harbour fee at lenac shipyard, where he planned to have the yacht renovated.
burda ki gerçek burda senin ne aldığın eğer amino asitlerin dağılımına baktıysan uzayda bir kuyruklu yıldız yada yıldızlar üzerinde ya da aslında bir lobarotuvarda, senin yaptığın ilk ilkel çorbanın olduğu yerde orada yaşayan şeylerin olmadığı yerde.
here is, in fact, what you get if you, for example, look at the distribution of amino acids on a comet or in interstellar space or, in fact, in a laboratory, where you made very sure that in your primordial soup that there is not living stuff in there.
bu kitabın hazırlığı sırasında, bir andan bahsediyor - carol öldükten sadece aylar sonra - şömine üzerindeki ya da yatak odasındaki çekmece üzerinde fotoğrafına bakıyor.
in the course of that book, he describes a moment -- just months after carol has died -- he comes across her picture on the mantel, or on a bureau in his bedroom.