Usted buscó: bak beni (Turco - Inglés)

benim işime bak.
cover for me.

beni patrona bağla lütfen.
put me through to the boss, please.

ama bakın, zaten beni dinliyorsunuz.
but hey, you’re listening to me.

ancak şu dağa bak; yerinde durursa o zaman beni göreceksin," dedi.
"but look at the mountain: if it remains firm in its place you may then behold me."

beni direğe bağla. sana yalvarıp yakaracağım.
you tie me to the mast, and i'm going to beg and plead.

gözümün içine baka baka boyuna öfkelendirir beni.
a people that provoketh me to anger continually to my face; that sacrificeth in gardens, and burneth incense upon altars of brick;

bak, benim evim sizinki kadar kirli değil.
look, my house is not as dirty as yours.

bak, benim köpeğim sizinki kadar kirli değil.
look, my dog is not as dirty as yours.

dedi: "asla göremezsin beni! ama şu dağa bak!
he said: thou wilt not see me, but gaze upon the mountain!

dedi ki: "Şu benden üstün kıldığına da bir bak!
(and) said: "look! this is what you have honoured above me!

bu bakımdan görememeyi başka bir tarafa bırakıp, beni konuşturmaları gerektiği düşüncesine kapıldılar.
so they figured not being able to see is one thing, but they need to get me to talk.

kardeşler, hepiniz beni örnek alın. size verdiğimiz örnek uyarınca yaşayanlara dikkatle bakın.
brethren, be followers together of me, and mark them which walk so as ye have us for an ensample.

pencereden dışarı baktı, beni yukarı çağırdı, "hey anthony" dedi.
he looks out his window; he calls me upstairs; he said, "hey anthony."

ve, pakistan'da beni ağırlayanlar "bakın, bize karşı kibar olmayın.
and my hosts in pakistan said, "look, don't be too polite to us.

amcam çok ünlü bir matematikçiydi ve bana dedi ki, "bak, benim 25 yıldır çözemediğim bir problem var, ve kimse çözemez.
my uncle was a very prominent mathematician, and he told me, "look, there's a problem which i could not solve 25 years ago, and which nobody can solve.

Şirketin işyerinde ürettiği mal ve hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler ) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve meslekî eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır.
the places organized under affiliation with the company in terms of goods and services produced in the workplace and as regards nature (places affiliated with the workplace) and resting place, nurseries, food, sleeping, washing, examination and care, bodily and professional training and yard and other appurtenances and vehicles are considered as the workplace.