Usted buscó: evet benim (Turco - Inglés)

evet benim
ishim

' [...] evet, bu benim.
' [...] yes, that's me.

evet, bu benim birliğim.
yes, this is my union.

ve evet, bu benim hikayem.
and so that is my story.

evet, benim adım karen smith.
yes, my name is karen smith.

evet. benim bir kontrol listem var.
yr: yeah. i have no checklist for that.

"evet, dedi, siz o zaman benim yakınlarımdan olacaksınız."
"yes," he replied. "you 'will be among the honoured."

"evet," dedi, "hatta siz benim konseyime gireceksiniz."
"yes," he replied. "you 'will be among the honoured."

mt: evet, ama sanırım benim elim daha iyi. olasılıkları yendik.
mt: yeah, but i guess my hand is better. we beat the odds.

evet, benim bakış açımla coğrafya sağlık için her zaman önemlidir.
so with that, i'll leave you that in my particular view of view of health: geography always matters.

evet yaşanıyordur bence
yes, i think it's happening.

bence cevap evet.
i say the answer is yes.

evet benim bu konuda ilk tepkim cihazın silah görünümlü çirkin ve garip olmasını düşünmemdi.
christina sidebottom: well, my first reaction was that it was -- looked awfully gun-like, and it was very strange.

"evet" dedi (firavun), "Üstelik o zaman benim yakınlarımdan olacaksınız."
"yes," said he, "you will be among the honoured."

ve bende ''evet, ray ilginç
and i was like, "yeah, ray.

İlyas, ‹‹evet, benim. git efendine, ‹İlyas burada› de›› diye karşılık verdi.
and he answered him, i am: go, tell thy lord, behold, elijah is here.

"ey musa korkma, çünkü ben (evet), benim huzurumda elçiler korkmaz(lar)."
"o moses, have no fear. messengers have no fear in my presence,

İlkbahar, yaz, sonbahar ve ... ses:benim en sevdiğim mevsim kıştır. mt: Şey evet, benim de.
there's spring, summer, autumn and â voice: my favorite season is winter. mt: well yeah, mine too.

evet. ve bence artık daha az sefil gözüküyor.
yeah. and i think he looks now less miserable.