Usted buscó: güvercini (Turco - Inglés)

kaya güvercini
rock dove

fakat bu, yaşlı bir güvercini kıskandırtmayacaktı.
but you know what? it wouldn't have made an old pigeon jealous.

yedi gün daha bekledi, sonra güvercini yine dışarı saldı.
and he stayed yet other seven days; and again he sent forth the dove out of the ark;

yedi gün daha bekledikten sonra güvercini yine gönderdi. bu kez güvercin geri dönmedi.
and he stayed yet other seven days; and sent forth the dove; which returned not again unto him any more.

eğer bu bir posta güvercini olsaydı, "homeros'un serüveni" olarak adlandırılırdı.
if it was a homing pigeon, it would be called "homer's odyssey."

yaşlı adam -- bundan bahsetmeyi unuttum -- ne zaman bir güvercin kaybetse, şehrin duvarlarının dışından o güvercini alırdı.
and i forgot to mention this: whenever he lost a pigeon, he would take that pigeon out beyond the walls of the city.

unesco'nun verdiği ödülü ise makedon sanatçı branko jaksiç'in yaptığı ve köprüler ve bir güvercini temsil eden heykel kazandı.
the winner of the unesco-sponsored prize receives a sculpture representing bridges and a pigeon, created by macedonian artist branko jaksic.

güvercin konacak bir yer bulamadı, çünkü her yer suyla kaplıydı. gemiye, nuhun yanına döndü. nuh uzanıp güvercini tuttu ve gemiye, yanına aldı.
but the dove found no rest for the sole of her foot, and she returned unto him into the ark, for the waters were on the face of the whole earth: then he put forth his hand, and took her, and pulled her in unto him into the ark.

güvercin
domestic pigeon