Usted buscó: inip (Turco - Inglés)

basamak inip çıkma
climbing up and down a ladder

sonra inip yaklaştı.
he (gabriel) then came nearer and nearer.

yeryüzüne inip dağ doruklarında yürüyecek.
for, behold, the lord cometh forth out of his place, and will come down, and tread upon the high places of the earth.

İstediğimiz zaman inip uçakla evlerimize dönebilirdik.
we could land anytime and fly back home with an airplane.

bir sürü çocuk görüyorum. merdivenlerden inip çıkıyorlar.
i see a lot of children. they are walking up and down stairs.

bunun üzerine musa aşağı inip durumu halka anlattı.
so moses went down unto the people, and spake unto them.

sardinyalılar çok katlı evlerde yaşıyorlar, dolayısıyla merdiven inip çıkıyorlar.
sardinians live in vertical houses, up and down the stairs.

ama bu çok basit oldu, aşağıya inip tanzania'ya bakalım.
but that's very simplistic, so let's go down and look at tanzania.

rab bulutun içinde oraya inip onunla birlikte durdu ve adını rab olarak duyurdu.
and the lord descended in the cloud, and stood with him there, and proclaimed the name of the lord.

arka planın tam ortasına bakarsanız, kopan parçaların, bir yoyo gibi inip çıktığını farkedebilirsiniz.
if you look in the middle background, you can see the calving face bobbing up and down like a yo-yo.

birincisi: atmosferdeki sıcaklık ve karbondioksit değerlerinin uyumlu bir biçimde nasıl inip çıktığı.
number one: temperature and carbon dioxide in the atmosphere go up and down basically in sync.

yine de, onların düşmanca tutumlarına karşı, itfayeciler araçtan inip başarılı bir şekilde ateşe karşı mücadele verdiler.
but nonetheless, despite the hostility, firefighters left the vehicle and successfully fought the fire.

ve dedi ki, "doğulu kıyafetler giymiş insanlar, kalın kumaşlar içinde, merdivenlerden inip çıkıyorlar.
and she said, "people in eastern dress, in drapes, walking up and down stairs.

ferman bunlar arasından inip durmaktadır ki, böylece allah'ın her şeye kadir olduğunu ve her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.
his commandments are sent between them, so that you would know that god has power over all things and that his knowledge encompasses all.

dalgıçlar en az 183 metre derinliğe inip vrelo'nun avrupa'nın en derin sualtı mağarası olduğunu kanıtlamayı umut ediyorlar.
the divers hope to reach a depth of at least 183m and prove that vrelo is europe's deepest underwater cave.

kalp hızım 120'den 50'ye, 150'ye, 40'a, 20'ye ve yine 150'ye inip çıkıyordu.
my heartbeat would go from 120, to 50, to 150, to 40, to 20, to 150 again.