Usted buscó: nedir hayat nedir zaman nedir kaza (Turco - Inglés)

doğru zaman nedir?
what's the right time?

hayat nedir? niçin burdayım?
what's life all about? why am i here?

1944'te yazdığı "hayat nedir?
in 1944, he wrote "what is life?

o zaman ne?
so, what is it then?

o zaman ne yapabiliriz?
so what can we do?

hayat ne kadar tuhaf!
how strange life is!

o zaman ne diye test yaptılar?
and so, what did they test her for?

her zaman ne yaptığımı hakkında meraklıdır.
she is always curious about what i am doing.

"İyi bir hayat nelerden oluşur?"
"what is worth dying for?"

ben her zaman ne olursa olsun seni seveceğim.
i'll always love you, no matter what happens.

bu akım türü alt üst olduğu zaman ne yaparsınız?
what do you do when you have this sort of disrupted flow?

fakat bağlı bir bağdokusu istediğim zaman ne oluyor?
but what happens for your ligament when i need an intact ligament?

sopan var mı? o zaman neden havucun yok?
have a stick? well why not have a carrot?

peki domuzun kalbinin içine, elektrograma baktığımız zaman ne oldu?
but what happened when we looked inside the pig's heart, to the electrogram?

"Özür dilerim. o zaman neden bana bakıyorsunuz?" dedim.
i go, "i'm sorry. then why were you staring at me?"

sizden dinleyeyim o zaman neden azerbaycan'ı seçtiniz gezi amaçlı?
let me hear from you then. why did you choose to azerbaijan for sightseeing?

Şey gibi, iyi vakit geçirirken bile sormak: bu iyi zaman ne zaman bitecek?
like, even when you're having a good time, when is the good time over?

İssakaroğullarından 200 kişi. bunlar İsraillilerin ne zaman ne yapması gerektiğini bilen kişilerdi. boy başlarıydı ve bütün akrabalarını yönetirlerdi.
and of the children of issachar, which were men that had understanding of the times, to know what israel ought to do; the heads of them were two hundred; and all their brethren were at their commandment.

tom'un neden kaza için suçlandığından emin değilim.
i'm not sure why tom is being blamed for the accident.

herhangi birisiyle karşılaştığınız zaman, ne zaman birisiyle karşılaşırsanız, alışkanlıktan ya da içgüdüsel olarak ilk düşüncenizin "senin mutlu olmanı istiyorum,
imagine whenever you meet any other person, any time you meet a person, your habitual, instinctive first thought is, "i want you to be happy.