Usted buscó: ordugahtan (Turco - Inglés)

böylece miryam yedi gün ordugahtan uzaklaştırıldı, o geri getirilene dek halk yola çıkmadı.
and miriam was shut out from the camp seven days: and the people journeyed not till miriam was brought in again.

Öyleyse biz de onun uğradığı aşağılanmaya katlanarak ordugahtan dışarıya çıkıp yanına gidelim.
let us go forth therefore unto him without the camp, bearing his reproach.

musa halkın tanrıyla görüşmek üzere ordugahtan çıkmasına öncülük etti. dağın eteğinde durdular.
and moses brought forth the people out of the camp to meet with god; and they stood at the nether part of the mount.

yeşu, bağrışan halkın sesini duyunca, musaya, ‹‹ordugahtan savaş sesi geliyor!›› dedi.
and when joshua heard the noise of the people as they shouted, he said unto moses, there is a noise of war in the camp.

talut, askerleri(ni) yürütüp (ordugahtan) çıkarınca dedi ki: "allah sizi bir ırmakla deneyecektir.
and when saul set out with the army, he said: lo! allah will try you by (the ordeal of) a river.

bu gelişmeden hoşlanmayan fiordiligi ordugaha gidip kendi sözlüsü olan subayı bulmaya karar verir.
fiordiligi, upset by this development, decides to go to the army and find her betrothed.