Usted buscó: türkiyenin yöresel yiyecek ve içecekleri (Turco - Inglés)

Traducción automática

Aprendiendo a traducir con los ejemplos de traducciones humanas.

Turkish

English

Información

Turkish

türkiyenin yöresel yiyecek ve içecekleri

English

 

De: Traducción automática
Sugiera una traducción mejor
Calidad:

Contribuciones humanas

De traductores profesionales, empresas, páginas web y repositorios de traducción de libre uso.

Añadir una traducción

Turco

Inglés

Información

Turco

yiyecek ve içeceğine bak, bozulmamış.

Inglés

and look at your donkey (that had died).

Última actualización: 2014-07-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

yazar, ülkenin yiyecek ve içecekleri dışındaki ürünlerle tanınmasının zamanı geldiğini düşünüyor.

Inglés

it's time the country becomes known for products other than food and beverages, she thinks.

Última actualización: 2016-01-20
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

temiz oda içerisine yiyecek ve içecek alınmamalıdır.

Inglés

foods and beverage should not be taken into the clean room.

Última actualización: 2019-03-09
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta

Turco

toprak kaptaki sulu yiyecek ve her içecek kirli sayılacaktır.

Inglés

of all meat which may be eaten, that on which such water cometh shall be unclean: and all drink that may be drunk in every such vessel shall be unclean.

Última actualización: 2012-05-06
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta

Turco

ziyaretçiler hastanın hekiminin önerileri haricinde yiyecek ve içecek getirmemelidir.

Inglés

visitors should not bring any food or drink other than the advice of the patient's physician.

Última actualización: 2019-10-29
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta

Turco

burada, giderek artacak bir antiangiogenez yiyecek ve içecek listesi var.

Inglés

and here is a growing list of our antiangiogenic foods and beverages that we're interested in studying.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta

Turco

sırp başkentindeki ilk yiyecek ve içecek festivalinde hava sıcak, yiyecekler lezzetliydi.

Inglés

at the serbian capital's first food and drink festival, the weather was hot and some of the food even hotter.

Última actualización: 2016-01-20
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta

Turco

mart ayında dört kişilik bir ailenin yiyecek ve içecek masrafı 176 avro olarak belirlendi.

Inglés

the household consumer basket for food and beverages (for a four-member family) amounted to 176 euros in march.

Última actualización: 2016-01-20
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta

Turco

gemi geri dönemeyecek kadar açılıp da pym ortaya çıkana dek augustus ona yiyecek ve içecek getirecektir.

Inglés

augustus promises to provide pym with water and food until the ship is too far from shore to return, at which time pym wants to reveal himself.

Última actualización: 2016-03-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta

Turco

belgrad kalesi bir yiyecek ve içecek festivaline ev sahipliği yaptı. [getty images]

Inglés

the belgrade fortress hosted a food and drink festival. [getty images]

Última actualización: 2016-01-20
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta

Turco

grand plaza gıda a . Ş . fuarizmir'de gerçekleşen fuarlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunan şirkettir .

Inglés

grand plaza gıda a . Ş . is the company providing food and beverage services in the fairs held in fuarizmir.

Última actualización: 2019-02-24
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta

Turco

(allah) "hayır, dedi, yüz yıl kaldın. yiyecek ve içeceğine bak, bozulmamış.

Inglés

"no," he said, "you were dead a hundred years, yet look at your victuals, they have not decomposed; and look at your ass!

Última actualización: 2014-07-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta
Advertencia: contiene formato HTML invisible

Turco

başlıca yiyecek ve içecek ambalajlarında kullanılan yaklaşık 1.500 polietilen tereftalat kap, yıl sonuna kadar geri dönüşüm amaçlı olarak toplanacak.

Inglés

some 1,500 tonnes of polyethylene terephthalate containers -- used mainly for the packaging of food and beverages -- are to be collected for recycling by the end of the year.

Última actualización: 2016-01-20
Frecuencia de uso: 2
Calidad:

Referencia: Alpaycanta

Turco

başkentin en iyi 15 restoranı, çeşitli gıda üreticileri ve şarapevleriyle birlikte yiyeceklerini birinci belgrad yiyecek ve İçecek festivali'nde sundu.

Inglés

fifteen of the capital's best restaurants showcased their food at the first belgrade food and drink festival, alongside various food producers and wineries.

Última actualización: 2016-01-20
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta

Turco

12 haziran cumartesi ve pazar tarihlerinde, belgrad'ın kalesi oılan kalemeydan'da ilk yiyecek ve içecek festivali gerçekleştirildi.

Inglés

the first food and drink festival was held on saturday (june 12th) and sunday at kalemegdan, the belgrade fortress.

Última actualización: 2016-01-20
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta

Turco

yiyeceğine ve içeceğine bak hala bozulmamış. eşeğine de bak.

Inglés

he said: (perhaps) a day or part of a day."

Última actualización: 2014-07-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta
Advertencia: contiene formato HTML invisible

Turco

güney avustralya'nın yiyecek ve içecek üretimi (tarım, çiçekçilik, su ürünleri yetiştiriciliği ve balıkçılık) 10 milyar dolarlık bir endüstridir.

Inglés

production of south australian food and drink (including agriculture, horticulture, aquaculture, fisheries and manufacturing) is a $10 billion industry.

Última actualización: 2016-03-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta

Turco

İşte yiyeceğine ve içeceğine bak henüz bozulmamış. bir de merkebine bak!

Inglés

"a day or less than a day," he replied.

Última actualización: 2014-07-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta
Advertencia: contiene formato HTML invisible

Turco

belgrad'daki kalemeydan kalesi birinci belgrad yiyecek ve İçecek festivali'ne ev sahipliği yaptı. [nikola barbutov/setimes]

Inglés

the kalemegdan fortress of belgrade hosted the first belgrade food and drink festival. [nikola barbutov/setimes]

Última actualización: 2016-01-20
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta

Turco

"hayır, sen yüz yıl kaldın. yiyeceğine ve içeceğine bak hala bozulmamış.

Inglés

"no," he said, "you were dead a hundred years, yet look at your victuals, they have not decomposed; and look at your ass!

Última actualización: 2014-07-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Referencia: Alpaycanta
Advertencia: contiene formato HTML invisible

Obtenga una traducción de calidad con
7,743,265,184 contribuciones humanas

Usuarios que están solicitando ayuda en este momento:



Utilizamos cookies para mejorar nuestros servicios. Al continuar navegando está aceptando su uso. Más información. De acuerdo