Usted buscó: yaklaştığını (Turco - Inglés)

tom birinin yaklaştığını duydu.
tom heard someone approaching.

"alevlerin hızla yaklaştığını gördük.
"we saw the flames approaching quickly.

onlar soğuk havanın yaklaştığını hissedebilir.
they can sense the approach of cold weather.

panasonic, gelişmelere realist yaklaştığını gösteriyor.
panasonic show they are realistic.

steiner, "Çalışırken sonun yaklaştığını fark edemiyorsunuz.
"when you work, you do not realise that the end is coming.

bugünkü gazete büyük bir tayfunun yaklaştığını söylüyor.
today's paper says that a big typhoon is approaching.

bir dizinin kota sınırına yaklaştığını kullanıcıya bildirme eşik değeri.
the threshold for when to warn the user that a folder is nearing its quota limit.

tom'un arabasının yaklaştığını duydum fakat o henüz içeri gelmedi.
i heard tom's car drive up, but he hasn't come in yet.

akşamüzeri düşünmek için tarlaya gitti. başını kaldırdığında develerin yaklaştığını gördü.
and isaac went out to meditate in the field at the eventide: and he lifted up his eyes, and saw, and, behold, the camels were coming.

bekçi kılıcın ülkenin üzerine yaklaştığını görüp halkı uyarmak için boru çaldığı zaman;
if when he seeth the sword come upon the land, he blow the trumpet, and warn the people;

yetkili, birlikle görüüşmelerin "iyi yolda olduğunu" ve tamamlanmaya yaklaştığını söyledi.
he said talks with the union are "on a good path" and are approaching completion.

gerçekten o, (İsâ'nın yere inişi) kıyâmetin yaklaştığını gösteren bir bilgidir.
(muhammad), tell them, "jesus is a sign of the hour of doom.

davutun yaklaştığını gören ornan, harman yerinden çıktı, varıp davutun önünde yüzüstü yere kapandı.
and as david came to ornan, ornan looked and saw david, and went out of the threshingfloor, and bowed himself to david with his face to the ground.

dahası, anketler, halkın yeni hükümet'in söz verilen reformları gerçekleştirebilmesine kuşku ile yaklaştığını gösteriyor.
in addition, surveys suggest that the public doubts the new government will carry out promised reforms.

rab tanrı musanın yaklaştığını görünce, çalının içinden, ‹‹musa, musa!›› diye seslendi. musa, ‹‹buyur!›› diye yanıtladı.
and when the lord saw that he turned aside to see, god called unto him out of the midst of the bush, and said, moses, moses. and he said, here am i.

ab: hepimizin oldukça kuşkuyla yaklaştığı bir şey tek başına liderler.
ab: well, one thing that we're all very suspicious of is individual leaders.